Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/19155 E. 2014/17679 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19155
KARAR NO : 2014/17679
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/04/2014
NUMARASI : 2013/612-2014/227

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin oğlu M. T. S.vefat ettiğini, müvekkillerinin M. T. S. desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya dair haklarını saklı kalmak kaydıyla davacı baba için 3.500,00 TL, davacı anne için 4.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili daha sonra ıslah dilekçesi ile talebini davacı baba için 27.111,65 TL, davacı anne için 29.911,05 TL olarak ıslah etmiştir
Davalı vekili; poliçe genel şartları uyarınca zararın kusur, gelir ve destek oranına göre belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini ve olay tarihinden itibaren ticari faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı N. S. için 26.001,87 TL, davacı M.. S.. için 24.670,23 TL olmak üzere toplam 50.672,10 TL destekten yoksun kalma tazminatının 16.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamından önce alınan hesap bilirkişi raporunda davacıların destek payı oranları destek süresince ayrı ayrı % 12,5 olarak kabul edilmiştir. Davacılar desteğin anne ve babası olmasına karşın, desteğin evlenme ve çocuk sahibi olma ihtimalleri nazara alınmamış olup aşamalı olarak yıllara göre azalan oranda destek hesabı yapılmamıştır. Mahkeme tarafından bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacılar lehine destek tazminatına hükmedilmiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02.04.2013 tarihli 2012/8035 esas, 2013/4697 karar sayılı bozma ilamıyla karar “Davacıların desteği olan M. T.S., kaza tarihinde 17 yaşında olduğu, desteğin ileride evlenme ve çocuk sahibi olma olasılıkları karşısında destek payının aşamalı ve yıllara göre azalan oranda değişeceği değerlendirilmeden davacılar için yüksek bir oranda (1/8) destek payı hesaplanması doğru görülmediği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra alınan ek bilirkişi raporunda, bu defa davacıların destek payı evlenme süreci dönemi için ayrı ayrı % 15, bir çocuklu dönem için % 12,50, iki çocuklu dönem için ise % 10 oranında aşamalı ve yıllara göre azalan oranda hesaplanmış ve mahkemece ek rapor hükme esas alınarak raporda hesaplanan tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Mahkemece bozmadan önce verilen karar sadece davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup mahkemece bozma kararına uyulduğundan artık % 12,5 destek payı oranı davalı lehine usuli kazanılmış hak olmuştur. Usuli kazanılmış hakkın varlığı halinde mahkemece usuli kazanılmış hakkı olan taraf aleyhine artık dava fazlasına karar verilemez. Mahkemece yeniden yapılan yargılama esnasında artık % 12,5 destek payı oranından daha yüksek bir oran kabul edilmek suretiyle davalının aleyhine bir durum oluşturulamaz.
Bu durumda mahkemece davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek, bozma nedenlerine uygun olarak (%12,5 destek payı oranından aşamalı ve yıllara göre azalan oranda) desteğin ileride evlenme ve çocuk sahibi olma ihtimalleri nazara alınarak destekten yoksun kalma tazminatınının hesaplanmasına ilişkin bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre de; mahkemece karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kendisini vekille temsil ettirmiş olan davacılar ve davalı lehine kabul ve red oranına göre vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı lehine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalıya geri verilmesine, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.