Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/19117 E. 2014/18672 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19117
KARAR NO : 2014/18672
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

MAHKEMESİ : Hatay 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2009/1052-2012/900

Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı, davalının işleteni olduğu aracın, alkollü sürücünün sevk ve idaresinde iken kaza yapması sonucu, araçta yolcu olarak bulunan Ü.E. yaralandığını, müvekkili tarafından yaralanan şahsa 4.311,00 TL işgöremezlik tazminatı ödendiğini belirterek ZMSS Genel Şartları’nın 4. maddesi gereğince müvekkilinin rücu hakkının bulunduğunu belirterek 4.311,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile araç sürücünün aynı zamanda ehliyetsiz olduğunu, bu yönüyle de rücu haklarının olduğunu bildirmiştir.
Davalı vekili, araç sürücüsünün alkollü olduğuna dair bir tespit bulunmadığını, kazanın havanın yağışlı ve zeminin kaygan olmasından kaynaklandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, 4.314,00 TL’nin 10/12/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, zorunlu mali sorumluluk sigortası sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4 maddesinin 2. fıkrasında “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene rücu edebilir” hükmü mevcuttur. Şu halde, davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan âkidine karşı açabilecektir. Husumet kamu düzenine ilişkin olduğundan re’sen gözetilmesi gerekir. Somut olayda, kaza tespit tutanağında araç sahibinin M. A. olduğu belirtilmiş, poliçede de sigortalı olarak M. A. isminin yazıldığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece, kaza tarihi itibariyle sigortalı aracın kim adına kayıtlı olduğu, sigorta ettirenin davalı olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.