Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/19038 E. 2017/1982 K. 27.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/19038
KARAR NO : 2017/1982
KARAR TARİHİ : 27.02.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu motorsikletin, davacının idaresindeki motorsiklete tam kusurlu olarak çarpmasıyla oluşan kazada, davacının ağır biçimde yaralandığını ve kalıcı sakatlığa maruz kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL. maluliyet tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 24.02.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 195.227,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalılarının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacının zararı ve kusuru ispat etmesi gerektiğini, maluliyet raporu ve kusur raporunun…’dan alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 192.053,09 TL. meslekte kazanma gücü kaybı tazminatı ve 3.174,05 TL. geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 195.227,14 TL. maddi tazminatın, dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı taraf dava dilekçesinde, davaya konu kaza nedeniyle davacının kalıcı sakatlığa uğradığını belirterek, maddi tazminat isteminde bulunmuş, davacının kaza nedeniyle geçici işgöremezliğe uğradığı ve bu nedenle de tazminat
istendiği gibi bir ifadeye dilekçesinde yer vermemiştir. Davacının tazminat alacağının hesaplanması için alınan 24.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda, 3 aylık iyileşme süresi için geçici işgöremezlik tazminatı hesaplaması yapılmış, mahkeme tarafından bu rapor hükme esas alınarak, davacı lehine geçici işgöremezlik tazminatı da hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 26/1 maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” düzenlemesi göz önünde bulundurulduğunda, davacının dava dilekçesindeki talebi aşılarak, geçici işgöremezlik tazminatı için de hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Dava, davacının trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle, Borçlar Kanunu’nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) gereğince çalışma gücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının ve tazminatın miktarının doğru biçimde belirlenmesi açısından, zarar görenin kaza anındaki gerçek gelir durumunun saptanması büyük önem taşımaktadır.
Davacının kaza tarihi itibariyle meslek lisesi öğrencisi olduğu, ileride elektrikçi olarak çalışıp gelir elde edeceği iddia edilmiş; hükme esas alınan 24.02.2014 tarihli aktüerya raporunda, emsal gelir araştırması kapsamında, … Ticaret ve Sanayi Odası’nın 02.01.2014 tarihli yazı cevabındaki, usta elektrikçinin geliri olarak bildirilen miktarların ortalaması esas alınıp asgari ücretin 2,02 katı üzerinden hesaplama yapılmıştır. Oysa, dosya kapsamında bulunan,…. Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Müdürlüğü’nün 17.05.2013 tarihli yazısında, elektrik- elektronik bölümü öğrencisi olan davacının, 24.09.2010 tarihinde, kendi isteğiyle tasdikname alarak okuldan ayrıldığı bildirilmiştir. Bu durumda, davacının meslek lisesi mezunu olarak, ileride usta elektrikçilik işini yapması fiilen imkansız olup açıköğrenimden eğitimine devam etse dahi, usta elektrikçi sıfatıyla çalışamayacağı gözetilip, asgari ücret esas alınarak tazminat hesaplaması yapılması gerekecektir. Bu yönüyle, mahkemenin benimsediği rapor, hükme esas almaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda mahkemece, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden, davacının usta elektrikçi sıfatıyla çalışıp gelir elde etmesinin fiilen imkansız oluşu, belgelenmiş net geliri bulunmayan davacı için asgari ücret üzerinden tazminat hesabı yapılması gerektiği hususlarını gözeten, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı sigortacı tarafından zorunlu trafik sigortalı 31 R 4059 plakalı motorsiklet, kullanım amacı yolcu nakli olan hususi araç olup dava dışı gerçek kişiye aittir. O halde, temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken, ticari faize hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.