Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/18704 E. 2017/1571 K. 16.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18704
KARAR NO : 2017/1571
KARAR TARİHİ : 16.02.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar … vekili, … Sigorta A.Ş. ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının sebep olduğu kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp maddi manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı …Ş. vekili ve davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı … vekili, davalı …Ş. vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Bir davada yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz bir biçimde toplanması için tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Asıl olan yargılamanın tarafların huzurunda yürütülmesi olmakla birlikte taraflar yargılamaya katılmasalar bile mutlaka duruşma gününden haberdar edilmeleri gerekir. HUMK’nun 73. maddesine (HMK 27) göre mahkeme tarafları dinlemeden iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. 7201 sayılı tebligat yasasının 10. maddesine göre de tebligat, tebliğ yapılacak şahsın bilinen son adresine yapılır.
Davalı …’in yerleşim yeri adresinin….olmasına karşın, mahkemece dava dilekçesinin, yenileme dilekçesinin, bilirkişi raporlarının
davalı …’e tebliği için … Köyü, …/… adresine tebliğe çıkarıldığı; tebligatların, muhatabın adresten ayrıldığı ve yeni adresinin bilemediği gerekçesi ile iade edildiği, buna rağmen mahkemece davalının yerleşim yeri adresinin araştırılmayarak ve yapılan tebliğlerin usulüne uygun olduğuna karar verilerek yargılamanın davalının yokluğunda yapılıp sonlandırıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda davalı …’in yerleşim yerinde usulüne uygun olarak yapılmış bir tebligat yoktur. Bu duruma göre HUMK’nun 73. maddesine (HMK 27) aykırı biçimde davalının savunma hakkı kısıtlanmıştır. Bu nedenle davalı …’e dava dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun biçimde tebliğ edilerek, savunmasına ilişkin delillerinin toplanması ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken savunma hakkını kısıtlar şekilde eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekili, davalı … vekili, davalı …Ş. vekili ve davalı …’in diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …’in temyiz talebinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili, davalı … vekili, davalı …Ş. vekili ve davalı …’in diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere geri verilmesine 16.2.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.