Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/18502 E. 2017/1889 K. 23.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18502
KARAR NO : 2017/1889
KARAR TARİHİ : 23.02.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi…’in 12/12/2012 tarihinde… plaka sayılı aracın karıştığı kaza nedeniyle vefat ettiğini, ölüm nedeniyle müvekkillerinin ölenin desteğinden mahrum kaldığını, davalı şirket aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı için …. 8. İcra Müdürlüğünün 2013/1753 esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 56.187,40 TL’lik asıl alacak miktarı için … 8. İcra Dairesinin 2013/1753 esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir.
Hatır taşıması durumunda; 6098 sayılı TBK md. 51 uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının sözkonusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenceden indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
Somut olayda; mahkeme hatır taşıması indirimi yapmış ise de, sürücü ile müteveffanın ortak olduğu şirket adına bir ihaleye katılmak için seyahat ettikleri iddia edilmiştir. Mahkemece, sürücü ile davacıların murisinin ortak olup olmadığı araştırılarak, eğer iddia edildiği gibi şirket adına bir ihaleye gidildiği sırada kaza meydana gelmiş ise bu taşımada işletenin de bir yararının bulunduğu kabul edilerek hatır taşıması indirimi yapılmadan hüküm verilmesi, aksi takdirde hatır taşıması indirimi uygulandığı haliyle hüküm verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm verilmiş olması doğru görülmemiştir.
3-Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre; desteğin geride kalan eşinin evlenme ihtimali değerlendirilirken, … tablosunda belirtilen oranlar kullanılmalıdır. Davacı eş … 1982 doğumlu olup kaza tarihinde 30 yaşındadır. 18 yaşından küçük üç çocuğu bulunduğundan … evlenme ihtimali tablosuna göre %12 oranında evlenme ihtimali olduğu kabul edilerek indirim yapılması gerekirken, hatalı gerekçelerle hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması da doğru görülmemiştir.
4-Mahkemece hükme esas alınan, aktüerya raporunda, davalı … şirketi tarafından davacılara yapılan ödeme güncelleme yapılmadan mahsup edilmiştir. Oysa, davalı şirket tarafından yapılan ödemeyi destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan ödemenin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekir.
O halde, hesaplanan tazminat tutarından sigorta ödemesinin güncellenerek mahsubu için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın davalı … şirketi yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 23.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.