Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/18081 E. 2014/18496 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/18081
KARAR NO : 2014/18496
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2014
NUMARASI : 2013/36-2014/369

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı S.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkillerinin maliki ve sürücüsü olduğu araca 23/03/2012 tarihinde davalının sevk ve idaresindeki aracın çarpması nedeniyle araç hasarı meydana geldiğini ve davacı sürücü Sezgin’in yaralandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı malik Müzekka için 1.000 TL maddi tazminatın, davacı Sezgin için 5.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 1.255,50 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada davalı sürücünün % 75, davacı sürücü Sezgin’in %25 oranında kusurlu olduğu, araçtaki hasar miktarının 1.674 TL olduğu gerekçesiyle davacı Müzekka için 1.255,50 TL hasar tazminatının davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin şartları bulunmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı S.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak,
hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. Maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı Sezgin’in kaza nedeniyle sağ ayak bileğinde yumuşak doku yaralanması şeklinde yaralandığı dosya içerisinde bulunan Adli Tıp Kurumu Eskişehir Şubesi raporunda sabittir. Buna rağmen mahkemece davacı Sezgin’in basit tıbbi müdahale ile iyileşecek biçimde yaralanması nedeni ile manevi tazminata hükmolunmasını gerektirecek yasal neden bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminatın reddi doğru bulunmamış, davacı Sezgin için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı S.. Y.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı S.. Y..’a geri verilmesine 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.