YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17929
KARAR NO : 2014/15027
KARAR TARİHİ : 04.11.2014
MAHKEMESİ : Giresun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2013/3-2014/328
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın meydana gelen kazada hasar gördüğünü,hasar bedelinin sigortalıya ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.500 TL. tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 6.500 TL. olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, kazanın belirtilen şekilde meydana gelmediğini, hasar ile kazanın oluş şeklinin birbiri ile uyuşmadığını, kazanın poliçe tanzim tarihinden önce meydana geldiğini, hasarın kasko poliçesi teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davalının hasarın kasko sigorta poliçesi kapsamında olmadığını ispat edemediği gerekçesi ile davanın kabulü ile; 6.500 TL. tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında, gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyi niyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK.1409 maddesi uyarınca, sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.maddesinde sayılan “teminat dışında kalan zararlardan” olması gerekmektedir. İlkeler bu şekilde olmakla beraber;sigortalı Kasko Poliçesi Genel Şartlarının 1.5nci maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbarda bulunma mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu teminat içinde kalacak şekilde ihbar ederse ispat külfeti yer değiştirip, oluşan rizikonun teminat içinde kaldığının ispat külfeti sigortalıya geçer.
Dava konusu olayda davalı sigorta şirketi, kazanın fotoğraflarının 16.3.2012 tarihinde çekildiği anlaşıldığından kazanın bu tarihte meydana geldiğini, poliçenin 19.3.2012 tarihinde düzenlendiğini, maddi hasarlı kaza tutanağının 24.3.2012 tarihinde düzenlendiğini, fotoğraflara göre araçların üzerinde kar göründüğünü, meteoroloji yazısına göre kaza tutanağının düzenlendiği tarihte kar yağışının olmadığı, kazanın poliçe düzenlenmeden önce 16.3.2012 tarihinde meydana geldiğinden sorumlu olmadıklarını ayrıca kazanın belirtilen şekilde meydana gelmediği diğer araç ile hasarların uyuşmadığını iddia etmiştir. Davacı vekili davalının savunmalarına verdiği cevapta kazanın 24.3.2012 tarihinde meydana geldiğini, davacının fotoğrafları telefonu ile çektiğini, ancak telefondaki arıza nedeniyle tarihin yanlış olduğunu, telefonun daha sonra tamir ettirildiğini belirterek telefon tamir faturasını dosyaya ibraz etmiştir. Bu hale göre tarafların iddia ve delillerinin değerlendirilmesi, araçların hasarlarına göre kazanın belirtildiği şekilde meydana gelip gelmeyeceğinin ve araçların hasarlarının birbirleri ile uyumlu olup olmadığının tespiti, davacı tarafından ibraz edilen ve kazadan hemen sonra çekildiği belirtilen fotoğraflar üzerinde 16.3.2012 tarihi yazdığından davacının ibraz ettiği telefon tamir faturasının da değerlendirilerek iddia edildiği gibi bir arızanın olup olmadığının belirlenmesi, için bilişim ve telefon konusunda uzman bilirkişi ve makine mühendisi bilirkişilerden seçilecek bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiştir
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 4.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.