Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/17879 E. 2017/2082 K. 28.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17879
KARAR NO : 2017/2082
KARAR TARİHİ : 28.02.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar …. ve … vekili ile davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkillerinin mirasbırakanı …’ın maliki ve sürücüsü bulunduğu ….plakalı araç ile seyir halinde iken davalılardan …’a ait davalı …’ın sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu muris …’ın vefat ettiğini, davalı …’ın alınan ifadesinde …. plakalı kamyon ile çarpıştığını beyan ettiğini, çarpışmanın olması ya da olmaması durumunda dahi müvekkil murisinin bir kusuru bulunmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilleri… için 75.000,00 TL, … için 25.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile … için 50.000,00 TL, …. için 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte zincirleme olarak tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin … plaka sayılı kamyonun maliki olduğunu, diğer davalı …’ın ise bu araçta şöfor olduğunu, müvekkili adına kayıtlı bulunan aracın herhangi bir kazaya karışmadığını, tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar … ve … vekili, kazada kusur oranlarının ceza yargılaması sonucunda belli olacağını, meydana gelen kazada 4 nolu davalının sorumlu olduğunu, ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını, davacılara sigorta şirketi tarafından tazminat ödendiğini, bu nedenle davacıların maddi zararlarının kalmadığını, davacıların murisinin ölümü nedeni ile davacılara maaş bağlandığını, davacıların manevi tazminat
taleplerinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davalılar … ve … aleyhine açılan maddi manevi tazminat davasının reddine,davacı … … için 31.341,75 TL, davacı … için 32.010,35 TL olmak üzere toplam 63.352,10 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 27/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ….için 20.000,00 TL, …için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 27/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar …. ve … vekili ile davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacılar vekilinin tüm ve davalılar … ve … vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; mahkemece, davacıların destek tazminatı olarak talep edebileceği miktarın belirlenmesi için hesap bilirkişisinden alınan 09.01.2009 tarihli raporda; davacı … için 84.672,68 TL ve Batuhan için 20.742,22 TL destek tazminatı hesaplanmış, 49.248,00 TL sigorta ödemesi ise güncellenmeksizin davacı … için hesaplanan tazminat miktarı olan 84.672,68 TL den mahsup edilerek sonuç olarak ….için 35.424,68 TL ve …. için ise 20.742,22 TL nihai zarar hesabı yapılmıştır.Davacılar vekili 09.02.2009 tarihli dilekçesi ile rapor doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin itirazı üzerine, ceza yargılamasının sonucu da beklendikten sonra alınan 29.04.2014 tarihli bilirkişi raporunda; davacı … için 115.088,98 TL ve …için 32.010.35 TL tazminat hesaplandığı, 49.248,00 TL sigorta ödemesinin tazminattan düşülmesi gerektiği ve sigorta ödemesinin işlemiş faizinin ise 34.499,23 TL olduğunun bildirildiği; mahkemece, 29.04.2014 tarihli rapora göre ve güncellenmiş sigorta ödemesi mahsup edilerek bulunan miktara göre karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yargılama sırasında yanlardan birinin bilirkişi raporuna itiraz etmemesi, itiraz eden taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturur. Taraflardan biri bilirkişi raporuna itiraz etmez, diğer tarafın itirazı üzerine ya da mahkemece kendiliğinden yeni bir bilirkişi raporu alınır ve sonuncu rapor, önceki rapora itiraz edenin daha da aleyhine olursa, önceki rapor itirazda bulunmayan yönünden kesinleşeceğinden itiraz eden taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hak gereği, mahkemece itiraz edenin lehine olan bilirkişi raporuna göre karar verilir. Buna göre, davacı tarafça itiraza uğramayan 09.01.2009 tarihli bilirkişi raporu, itiraz eden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan mahkemece bu rapordaki miktara göre sigorta tarafından yapılan ödemenin ilk rapor tarihine (09.01.2009) kadar güncellenerek mahsubu sonucu bulunacak miktar üzerinden karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde, davalının aleyhine olan 29.04.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm ve davalılar … ve … vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar …. ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 6,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar …. ve …’a geri verilmesine 28.2.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.