Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/17639 E. 2014/13839 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17639
KARAR NO : 2014/13839
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

MAHKEMESİ : Amasya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/06/2014
NUMARASI : 2012/632-2014/267

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigorta sözleşmesi ile sigortalı aracın davalı kurumun yapmış olduğu yolda seyir halindeyken yolun gevşek malzeme ile inşa edilmiş olması nedeniyle gerçekleşen trafik kazası sonucu hasarlandığını belirtip, fazlaya ilişkin hakları saklı kalma müdürü sigortalıya ödenen bedelden sovtaj bedeli olan 7.158,00 TL mahsup edildikten sonra kalan 3.398,00 TL’nin 09.09.2011 ödeme tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, tüm kusurun davacıda olduğunu belirtip, tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile 2.718,40 TL tazminatın 09.09.2011 ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan araç hasarına ilişkin tazminatın davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacı, Amasya İl Özel İdaresini hizmet kusuru nedeniyle dava etmiştir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalı İl Özel İdaresi kamu hizmeti sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir.
İdarenin karar ve eylemlerinden doğan zararın ödetilmesi istekleri 11.2.1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında da değinildiği üzere tam yargı davasının konusunu oluşturmaktadır. Bu davaların ise 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 2. maddesi hükmünce idari yargı yerinde açılarak görülmesi gerekir. Yargı yolu dava şartlarından olup mahkemece resen incelenmesi ve dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve biçimine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.