YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17450
KARAR NO : 2014/14126
KARAR TARİHİ : 23.10.2014
MAHKEMESİ : Demirci Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/03/2013
NUMARASI : 2010/159-2013/35
Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşme davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı G.. H.. vekili ve davalılar Gülten ve B.. G.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, trafik sigortasız aracın neden olduğu kaza sonucu vefat eden A.. G..’in hak sahibi olan davalılara müvekkili kurum tarafından 29.165,00.-TL ödeme yapıldığını, davalılara aynı zamanda 41.323,30.-TL Bağ-Kur’dan da peşin sermaye değerli rücuya tabi aylık bağlandığını, bu şekilde davalıların mükerrer ödeme ve sebepsiz zenginleşmesinin sözkonusu olduğunu, müvekkili kurum tarafından ödenen 29.165,00.-TL sebepsiz zenginleşme nedeni ile tahsili için takip yaptıklarını ancak davalıların itiraz ettiklerini belirterek takibe itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Gülten ve B.. G.. vekili, SGK tarafından bağlanan aylıkların tazminattan indirilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; dava dışı Ö. U.un 6/8 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalı B.. G.. yönünden davanın reddine, davalı G.. G.. yönünden itirazının 5.905,05.-TL’lik kısım yönünden iptali ile takibe bu miktar üzerinden davamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı G.. H.. vekili ile davalılar Gülten ve B.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle B.. G.. yönünden her hangi bir ödeme yapılmamış olması nedeni ile red kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazları yönünden;
Dava, G.. H.. tarafından davalı zarar görenlere ödenen tazminatın sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayalı olarak başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
G.. H.. Yönetmeliği’nin 9. maddesi uyarınca üçüncü kişiye ödenen tazminat, yönetmeliğin 16. maddesi gereğince rücuan talep edilebilir. G.. H..nın rücu edebileceği tazminat tutarı, sürücünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenir.
Sözkonusu yasal dayanaklar uyarınca davalı G.. H.. tarafından temyiz incelemesi yapılan bu davadaki davalılara ödenen tazminatın tahsili için tazminat sorumlusuna karşı Ödemiş Asliye 2.Hukuk Mahkemesi’nin 21.01.2009 tarih, 2005/490 esas, 2009/8 karar sayılı dosyasında dava açılmış, sözkonusu dava Bağ-Kur tarafından hak sahiplerine (bu davanın davalıları) yapılan ödemenin rücuya tabi olduğu ve sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeden daha yüksek bir ödeme yapıldığı gerekçesi ile dava reddedilmiş Dairemizin onama kararı ile hüküm kesinleşmiştir. G.. H.. tarafından kesinleşen bu ilam uyarınca davalılara fazla ödendiğini iddia ettiği tazminat tutarı için ilamsız takip başlatılmış, davalılar tarafından ise takibe itiraz edilmesi üzere temyize konu edilen itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır.
G.. H.. Yönetmeliği’nin “Ödemelerin İadesi” başlıklı 20. maddesi “Hak sahipleri, sorumlulardan uğradıkları zararların tamamen veya kısmen tazmin etmeleri halinde, Hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle sebepsiz zenginleşmeye yol açan tutarı beş iş günü içinde Hesaba iade etmekle yükümlüdür. Aksi takdirde, bu durumu öğrenen Hesap haksız kazanca yol açan ödemelerin gecikme faizi ile birlikte geri alınması için gereken yasal işlemleri başlatır” hükmünü içermektedir.
Somut olayda Mahkemece davalı hak sahibi G.. G..’e fazla bir ödeme yapılmış olup olmadığının belirlenmesi bakımından 04.05.2012 tarihli asıl ve 15.08.2012 tarihli ek rapor olmak üzere iki rapor alınmış olup bu raporlardan ek raporun hükme esas alındığı anlaşılmaktadır. Davalı hak sahibi Gülten’e destekten yoksun kalma nedeni ile yapılması gereken ödeme ve varsa fazla bir ödemenin olup olmadığının belirlenmesi için esasen davacı G.. H.. tarafından ödeme yapıldığı tarihteki veriler esas alınarak hesaplama yapılması gerekmektedir. Buna göre dosya kapsamındaki 04.05.2012 tarihli asıl rapor bu anlamda ödeme tarihindeki verileri esas alarak hazırlanması, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olmasına karşın mahkemece özellikle SGK tarafınan davalıya bağlanan peşin değerli gelirin onay tarihindeki verileri esas alan ek rapor hükme esas alınarak yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Davacı G.. H.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 302,37 TL kalan harcın temyiz eden davalılardan alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.