YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17444
KARAR NO : 2014/13991
KARAR TARİHİ : 23.10.2014
MAHKEMESİ :Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :10/06/2014
NUMARASI :2013/308-2014/374
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı S.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı taraf aracının müvekkiline ait yolcu otobüsüne arkadan çarparak hasarladığını, davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunu, kazanın davalı sigortacıya ihbar edildiğini, aracın müvekkilince 12.712,22 TL karşılığında onarımının yaptırıldığını, davalı tarafın zararı karşılamadığını, araçta hasarla birlikte değer kaybının da oluştuğunu, ayrıca tamirde olduğu sürede kazanç kaybı zararı olduğunu belirterek şimdilik hasar bedeli, değer kaybı ve kazanç kaybı toplamı 5.000 TL’nın davalı sigortacı poliçe limiti ile sorumlu olmak (kazanç kaybı dışında) üzere, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 27.2.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 7.803 TL daha artırarak toplam 12.803 TL’nın (aynı şartlarla) davalılardan tazminini istemiştir.
Davalı A. Sigorta A.Ş vekili, sigortalının kusuru oranında azami 25.000 TL poliçe limiti ile gerçek zarardan sorumlu olduklarını, maddi hasarlı trafik kazası tutanağının içeriğinde, sigortalı aracın tır cinsi bir aracın sıkıştırması sonucu, davacıya ait aracın arkasından çarptığı hususu belirtilmesine rağmen tramer sorgulamasında, davacı aracının sürücüsüne %100 kusur verildiğini, sigortalıya kusur izafe edilmediğini, bu nedenle zararın karşılanmadığını, kusur ve gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğini, tazminat talebinin fahiş olduğunu, olay tarihinden faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı S.. Y.. vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 12.803 TL tazminatın (10.403 TL hasar, 2.400 TL kazanç kaybı olmak üzere) davalı S.. Y..’den kaza tarihinden, davalı sigorta şirketinden 23.4.2013 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle (davalı sigorta şirketi 10.403 TL ile ve poliçe limitiyle sorumlu olmak üzere) davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı S.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı S.. Y.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Hakim, tarafların taleplerini gerektiğinde açıklattırmak ve her talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar vermek zorundadır.
Somut olayda, davacı vekili, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak müvekkiline ait araçta davaya konu kaza sebebiyle meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı ve tamir süresince ticari aracın çalıştırılmaması nedeniyle oluşan toplam 5.000 TL’nın davalılardan (sigorta şirketi kazanç kaybından sorumlu olmamak üzere) tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, talep edilen 5.000 TL’nın ne kadarının hasar bedeli, ne kadarının değer kaybı ve kazanç kaybı olduğu hususunda davacı tarafa açıklattırma yapılmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda 10.403 TL hasar bedeli, 2.400 TL kazanç kaybı meydana geldiği, değer kaybı oluşmadığı belirtilmiş; davacı vekili, ıslah dilekçesi hasar bedeli ile kazanç kaybı toplamını oluşturan 12.803 TL’nın tazminini istemiştir. Oysa dava dilekçesinde toplam 5.000 TL tazminatın bir kısmı değer kaybı zararını oluşturmaktadır.
Mahkemece, ıslahla birlikte talep edilen 12.803 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; değer kaybı hakkında hüküm kurulmamıştır.
Bu durumda mahkemece, davacı vekilinden, dava dilekçesinde talep edilen 5.000 TL’nın ne kadarının değer kaybı zararı olarak istendiği hususu açıklattırılarak, değer kaybı zararı yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de buna göre tespit edilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı S.. Y.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı S.. Y.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı S.. Y..’e geri verilmesine 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.