Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/17420 E. 2016/11725 K. 20.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17420
KARAR NO : 2016/11725
KARAR TARİHİ : 20.12.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili davalı borçlu …’in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla … Ltd.Şti’ndeki 2250 hissesini 25.3.2010 tarihinde davalı …’e,… Tic AŞ.’deki 500 hissesini 20.5.2010 tarihinde davalı …’a devrettiğini belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu … vekili,iptal koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, hisselerin rayiç bedelle alındığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, borçlunun anılan şirkete %5 ortak olmak için sermaye taahhüdünde bulunduğunu karşılığında da 10 adet toplam 100.000 TL’lik çek verdiğini çeklerden 10.000 TL’si ödendiğini bakiye borç ödenmediği için dava konusu hisselerin alındığını müvekkilinin de davalı borçlu hakkında tasarrufun iptali davası açtığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia,savunma, toplanan delillere göre, borçlunun davalı …’e yaptığı hisse devri yönünden İİK’nun 278/1-2 madde kapsamında edimler arasında misli fark bulunması,borçlunun davalı …’a yaptığı hisse devri yönünden davalı …’in borçlunun durumunun ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK’nun 280/1 madde gereğince iptale tabi olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına takip konusu borcun 7.3.2008 ve 4.1.2010 tarihli kredi sözleşmelerinden doğmuş olmasına, davalı …’un borçlunun durumunun ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK’nun 280/1 madde gereğince iptale tabi bulunmasına göre davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile (kat’i aciz belgesi düzenlenmiş ise kat’i aciz belgesindeki miktar)iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden hesaplanması gerekir.Somut olayda dava dilekçesinde dava değeri 325.000 TL olarak belirtilmiş harç ve vekalet ücreti bu miktar üzerinden hesaplanarak davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.Oysa 2010/3231 sayılı takip dosyasındaki alacak miktarı 225.000 TL ,2010/2612 sayılı takip dosyasındaki alacak miktarı ise 210.074 TL olup toplam alacak miktarı 435.074 TL; iptali istenen tasarrufların tasarruf tarihindeki değeri ise davalı … yönünden 1.141,62 TL, davalı … yönünden ise 105.580 TL ‘dir.Karar ilam harcı kamu düzenine ilişkin olduğundan daha düşük olan 435,074 TL üzerinden ve oranlama yapılarak;yine yargılama giderlerinde oranlama üzerinden; vekalet ücretinin ise temyiz edenin sıfatına göre 325.000 TL üzerinden ve yine oranlama yapılarak tahsiline karar verilmesi gerekirken harç miktarının dava değeri üzerinden ve müteselsilen, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de müteselsilen olacak şekilde hüküm altına alınması doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASI gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle adı geçen davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 5.bendindeki “22.200,75 TL karar ilam harcının davalılardan müteselsilen alınmasına” ibaresinin çıkarılarak yerine “29.710.90 TL karar ilam harcının 2.516.22 TL’sinin davalılar … ve …’den, 27.194,68 TL’sinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına“ ibaresinin yazılarak; hükmün, 6 bendindeki “751,25 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine“ ibaresinin çıkarılarak yerine “751.25 TL yargılama giderinden 8.92 TL’sinin davalılar … ve … ’den, 742,33 TL’nin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine“ ibaresinin yazılarak; hükmün, 7 bendindeki “24.700 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsiline alınarak davacıya verilmesi“ ibaresinin çıkarılarak yerine “24.700 TL vekalet ücretininin 2.079 TL’sinin davalılar … ve …’tan, 22.621 TL’sinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’a geri verilmesine 20/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.