YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17359
KARAR NO : 2014/17374
KARAR TARİHİ : 01.12.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/09/2013
NUMARASI : 2011/4-2013/264
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı banka ile yaptığı Gecikmiş Alacakların Satış ve Temlikine ilişkin sözleşme uyarınca davalı nezdinde kasko sigortalı olan dava konusu aracın dain ve mürtehin hakkını devraldığını, aracın hasarlı olduğunun devirden sonra öğrenildiğini, hasar bedelinin ödenmesi için davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kalması üzerine dava açmak zorunda kalındığını belirterek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; husumet, zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; hakkında pertotal işlemi uygulanan dava konusu çekicinin “trafikten çekilmiştir” ibareli kanuni belgesinin bulunmadığı, trafikten men edildiğine dair hususların trafik sicil kaydında olmadığı, bu nedenle davacının çekicinin hasar tutarını talep hakkının bulunmadığı ve davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın B.3.3.1.2 maddesinde “onarım masraflarının sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı
zamanda eksper raporu ile taşıtın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde, sigorcının azami sorumluluk haddini geçmemek üzere hasar anındaki sigorta değeri ödenir. Bu durumda aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı talep ettiği takdirde sigortacının malı olur.
Onarım masraflarının sigortalı taşıtın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerinin aşsın veya aşmasın, ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir.” kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez” hükmü düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta;
Hükme esas alınan bilirkişiler kurulu raporunda, sigortalı aracın hasar bedeli, sovtaj bedeli tespit edilmeden aracın perte ayrılmasının gerekli olup olmadığı değerlendirilmeden Genel Şartların B.3.3.1.2 maddesinde öngörülen “trafikten çekilmiştir.” belgesinin bulunmadığı, bu nedenle davacının tazminat talep etmeye haklı olmadığı görüşü doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Bilirkişiler kurulu raporu hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır.
Bu halde, dosyanın başka bir bilirkişiler kuruluna tevdii ile gerektiğinde sigortalı aracında incelenerek, aracın riziko tarihindeki 2.el piyasa rayiç değeri, araçtaki hasar ve bedeli, aracın tamirinden sonraki 2.el piyasa rayiç değeri, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı konusunda rapor alınarak aracın tamiri mümkün ise tamir bedeline, aracın perte ayrılması gerekmekte ise araç sovtajının her türlü hukuki ayıptan arındırılmış olarak davalı sigortaya teslim edilmesi halinde aracın rizikodan önceki 2.el piyasa rayiç değerine, aracın sovtajının davalıya ayıpsız olarak teslim edilememesi halinde ise aracın 2.el piyasa değerinden sovtaj değerinin mahsubu sonucu kalan tazminata hükmedilmesi gerekirken, aracın sadece sovtaj bedelinin ödenip ödenmemesine yönelik “trafikten çekilme” işlemimin yapılmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 1.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.