YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17219
KARAR NO : 2014/13947
KARAR TARİHİ : 21.10.2014
MAHKEMESİ : Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2014
NUMARASI : 2013/233-2014/203
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın yol üzerinde bulunan kum yığınına çarpması sonucu meydana gelen kazada hasarlandığını, hasar bedelinin sigortalıya ödendiği belirterek, 6.764,24 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın hizmet kusurundan kaynaklanması nedeniyle idari yargının görev alanına girdiğini öne sürerek, davanın görev yönünden reddini savunmuştur.
Mahkemece, kusur durumu ve hasar yönünden alınan bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kısmen kabulüne, 5.081,97 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, davalı S.. B..nı hizmet kusuru nedeniyle dava etmiştir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan belediyeler, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzelkişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunludur. O halde mahkemece, adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı S.. B..’na geri verilmesine, 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.