Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/17077 E. 2016/7967 K. 20.09.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17077
KARAR NO : 2016/7967
KARAR TARİHİ : 20.09.2016

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı … hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazlarını davalı annesi …’e muvazaalı olarak devrettiğinden bu devirlerin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, dava konusu taşınmazların birkısmında borçlunun ilgisi olmadığını, diğer taşınmazlar yönünden ise devir tarihinde muaccel alacak olmadığı ve borcun bir kısmı ödendiğinden mal kaçırma amacının bulunmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu … ada, … parsel, … ada, … parsel ve … parselin borcun doğmundan sonra davalı anneyi yapılan satışın mal kaçırma amacı ile yapıldığından bahisle bu parseller yönünden davanın kabulüne, dava konusu … ada, … parsel, … ada …. parseller ve … ada, … parsellerde ise borçlunun bir ilgisi olmadığı anlaşıldığından bu parseller yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. Reddedilen taşınmazlarla ilgili olarak borçlu tarafından yapılmış bir satış bulunmadığından davanın reddi yerinde olmakla birlikte red gerekçesi husumet yokluğundan olduğundan karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK’nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 4.bendine “Davalılar yararına 1.320,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alanırak davalılara verilmesine” ibaresinin eklenmesine hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.