YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16951
KARAR NO : 2014/13999
KARAR TARİHİ : 23.10.2014
MAHKEMESİ : Manyas Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/04/2014
NUMARASI : 2008/14-2014/52
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araçta meydana gelen 19.740,00 TL. hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalı tarafın ZMSS şirketinden 8.000,00 TL. tahsil edildiğini, davalı tarafın olayda %100 kusurlu olduğunu belirterek bakiye 11.740,90 TL.’nin ödeme tarihinden işleyecek faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, kazada davacının sigortalısının kusurlu olduğunu, hatalı sollama nedeniyle kazanın meydana geldiğini, Manyas Sulh Ceza Mahkemesinde aynı olayla ilgili olarak açılan davanın derdest olduğunu, müvekkince yaptırılan tespitte sigortalının kusurlu olduğunun belirlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 6.805,67 TL. tazminatın ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 6098 Sayılı BK’nun 74. maddesi( 818 Sayılı BK’nun 53. maddesi) gereğince, hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenen kusur oranı ile bağlı değil ise de ceza mahkemesinde tespit edilen maddi vakıa ile bağlıdır.
Somut olayda, davacının sigortalısı, dava dışı İ.. O.. ve davalı sürücü H.. B.. hakkında Manyas Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/240-2010/28 sayılı dosyasında taksirle yaralamaya sebebiyet vermek suçundan dava açılmış; hükme esas alınan ATK raporunda; sanık sürücü İ.. O..’ın yönetimindeki uzun araçla olay mahalline geldiğinde, yolun sağ tarafında sollama yasağı levhası bulunmasına rağmen önünde seyreden dosyamız davalısı H.. B.. yönetimindeki traktörü solladığı, önündeki vasıtaya yakın yerden sol şeride geçişi sırasında traktöre çarptığı, doğrultu değiştirme manevrasını yanlış yaptığı, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı seyretmesi sebebiyle olayda asli derecede kusurlu olduğu, sanık sürücü H.. B..’in yönetimindeki traktörle seyrederken yola gereken dikkati vermediği, çarpma noktasına göre mümkün olduğunca yolun sağ tarafını takiben seyretmeye özen gösterdiği belirtilerek olayda tali derecede kusurlu olduğu bildirilmiştir. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından bu rapora göre sürücü İsmail’in olayda asli kusurlu olduğu kabul edilerek, İ.. O.. hakkında neticeten 3 ay 10 gün hapis cezası verilmiş; cezanın ertelenmesine karar verilmiştir. Hükmün katılanlar vekili ve sanık İ.. O.. vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 11.04.2013 tarih, 2012/17157-2013/9676 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir. Ceza Mahkemesinde olayın oluş şekline ilişkin maddi vakıa belirlenmiş ve derecattan geçerek kesinleşmiştir.
İş bu dava dosyasında hükme esas alınan Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetince düzenlenen 23.12.2013 tarihli raporda, ceza mahkemesi dosyası, orada alınan bilirkişi raporları ve bu dosyada alınan İTÜ bilirkişi kurulu raporu değerlendirildikten sonra; sollama yasağının kaza yerinin 53 mt. ilerisinde başladığı davacının sigortalısının önündeki traktörü sollayıp geçmek istemesinde trafik kurallarına aykırılık bulunmadığı, ancak yolun normal genişlikte olmayıp dar olduğu, böyle bir yerde sigortalı sürücünün,yolun sağına yakın yerden gitmediği anlaşılan traktör sürücüsünü aradaki mesafe kapanmadan korna ile uyarması, traktörün yolun sağına yanaşması üzerine hızını azaltıp solundan geçerek ara mesafeyi kapatması gerekirken, bunlara riayet etmediğinden %25 oranında, davalı sürücü H.. B..’in yolun sağını takip etmediği, sigortalı aracı farkedince soluna doğru kayarak sigortalı aracın yolunu daralttığı, arkadan gelen trafiğe göre dikkatsiz, tedbirsiz şekilde doğrultu değiştirip davacı şirkete sigortalı aracın şeridine tecavüz ettiği anlaşıldığından %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, mahkemece bu rapora göre davalı sürücünün %75 oranında kusurlu olduğu benimsenerek dava kısmen kabul edilmiştir.
Ceza Mahkemesince belirlenen maddi vakıa, hukuk mahkemesini bağlayacağından, bu durumda mahkemece, Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden, Ceza Mahkemesinde tespit edilen oluş şekline ilişkin maddi vakıalar esas alınarak; tarafların kusur oranlarının belirlendiği, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir ek rapor alınarak sonucuna göre karar verimesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı taraf lehine BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.