Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/16934 E. 2017/1658 K. 20.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16934
KARAR NO : 2017/1658
KARAR TARİHİ : 20.02.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili, davalı site yönetiminin sorumluluğunda bulunan site içi altyapının ve yoğun yağan yağmurun tahliyesi için gerekli mazgalların yetersizliği nedeniyle, yağmur sularının sigortalı işyerinin tavanından akarak hasara neden olduğunu, eksper tarafından saptanan 68.777,57 TL’yi sigortalılarına ödeyip haklarına halef olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ödenen bedelin 13.12.2012 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, site içi altyapı işlerinin yapımcı firma tarafından gerçekleştirildiğini, bu nedenle yapımdaki eksiklikten site yönetiminin sorumluluğu olamayacağını, davacı sigortalısının mal sahibi tarafından T-29 nolu bağımsız bölümde projeye aykırı imalatlar yapıldığını ve hasarın bu nedenle meydana geldiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; sigortalı işyerinin eğimli arazide yer aldığı, binanın mevcut durumuyla şiddetli yağış halinde yüzey sularını tahliye edecek biçimde yapılmadığı, site yönetim planının 5. maddesi ile, her bağımsız bölüm malikinin kendi taşınmazının çevre duvarları ve bahçe düzenleme işlerini kendilerinin yapmasının benimsendiği, sorumluluğun bağımsız bölüm maliklerinde olduğu ve davalıdan zararın istenemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarara sebep olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davalı tarafça, davacıya sigortalı işyerinin de içinde bulunduğu … Sitesi’nin, Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine tabi olduğu savunulmuş, bu hususa ilişkin olarak da siteye ait yönetim planı dosyaya sunulmuş; mahkeme tarafından bu hususta herhangi bir irdeleme yapılmadan, işin esası incelenerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamında bulunan, kat mülkiyetine geçiş nedeniyle tadil edilen … Yönetim Planı’nın 1. maddesinde “ana taşınmazın, bundan böyle 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun emredici hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bu yönetim planına göre idare edileceği” düzenlemesine; 2. maddesinde “isim değişikliğinin kat malikleri kurulunun oybirliğiyle yapılabileceği” düzenlemesine; 4. maddesinde “site içi su şebekesi, kanalizasyon ve arıtma tesisleri, rögar ve kanalların ortak yerler olarak kabul ve tespit edildiği; ortak yerlerdeki tamirat ve yenilikler için yönetimin kat malikleri kurulundan özel yetki almasına gerek olmadığı” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı tarafça, davalı site yönetiminin sorumluluğundaki, ortak yerlerden olan mazgalların yetersizliği nedeniyle sigortalı işyerinde hasar oluştuğunun iddia edilmiş olması; yukarıda bir kısmından bahsedilen site yönetim planı hükümleri; kat mülkiyeti kurulmuş olan ana taşınmaz ile bağımsız bölümlere ilişkin zararlarda sorumluluğun esaslarını da belirleyen, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesi ve Ek 1. maddesi gereği, kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın, değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde çözümleneceğine ilişkin yasal düzenlemeler irdelenerek, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olup olmadığının belirlenmesi, oluşacak sonuca göre işin esasının karara bağlanması gerekirken; uyuşmazlıkta, yönetim planı hükümlerine göre Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olup olmadığı irdelenmeksizin, işin esasına girilip yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re’sen BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.