Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/1683 E. 2015/10306 K. 08.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1683
KARAR NO : 2015/10306
KARAR TARİHİ : 08.10.2015

MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2012
NUMARASI : 2010/52-2012/661

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, işleteni, zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacıları olduğu okul servisinde yolcu olan davacıların desteğinin yaşanan kazada vefat ettiğini, davalı sürücünün kırmızı ışık yanmasına rağmen aşırı hızlı seyretmesi sebebi ile kazanın oluşunda tamamen kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava açma hakkı saklı kalmak üzere davacı anne ve baba için 9.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, anne ve baba için 200.000,00’er TL, kardeş için 100.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı A.. A.., …. Alanyalı Turizm Şirketi ve davalı C.. Ö.. ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken; yargılama aşamasında maddi tazminat yönünden sadece sürücü, işleten ve trafik sigortacısı olan…… Sigorta A.Ş hakkında açılan davadan feragat ettiklerini, davalı ….. Sigorta hakkında açılan davaya ve manevi tazminat istemli davaya devam ettiklerini belirtmiştir.
Davalı …. Sigorta A.Ş vekili, sadece maddi tazminat talebinden sigortalının kusuru ve poliçe limiti dahilinde sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı A.. A.. vekili, maddi tazminat bakımından trafik sigortasını aşan bedelden sigortanın kusuru oranında sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ….Alanyalı Turizm Ltd. Şirketi vekili, kazada emniyet kemeri takılmaması durumunda desteğinde müterafik kusurunun tartışılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı C.. Ö.. vekili, kusur durumuna itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davacıların maddi tazminat talepleri yönünden …. Anonim Türk Sigorta şirketine karşı açtığı davanın zarar …. sigortası poliçesi kapsamında kalıp adı geçen sigorta şirketinin sorumluluğu doğmadığından, diğer davalılara karşı açılan maddi tazminat davasının ise feragat nedeniyle reddine, K. D.ğ için 25.000,00 TL,S.. D.. için 25.000,00 TL, davacı A. R. D. için 10.000,00 TL ki toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın davalı C.. Ö.. ve ….. Alanyalı Turizm Taşımacılık İnş Sanayi ve Ticaret Ltd Şirketinden olay tarihi 05/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, Fazla isteğin reddine,manevi tazminat talepleri sigorta poliçesi kapsamında kalmadığından ……. Anonim Türk Sigorta şirketine karşı davanın da reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda, desteğin yolcu olup kusurunun bulunmayışı, olayın gerçekleşme biçimi, tarafların
ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, her bir davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarı çok az olup, daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
2- Davalılardan A.. A.. ile davalı işleten arasında birleşik kasko poliçesi akdedilmiş olup söz konusu bu poliçede manevi tazminat klozunun bulunduğu anlaşıldığından, limiti dahilinde bu davalının da manevi tazminattan sorumlu olması gerektiği halde yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.
3-Yargılama aşamasında davacı vekili maddi tazminat bakımından işleten sürücü ve trafik sigortacısı hakkında açılan davadan feragat ettiklerini, davaya ….. Sigorta A.Ş. bakımından maddi ve manevi tazminat, işleten ve sürücü açısından ise manevi tazminat istemli devam ettiklerini belirtmiştir.O halde davacıların maddi zararının tespit edilmesi bakımından yeni bir bilirkişiden ibranamedeki tutar da gözönüne önüne alınarak zarar hesabı yapılması istenmeli ve davalı A.. A..’nin sorumlu olduğu miktar belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulmalı iken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1, 2, 3 nolu bentlerde açıklanan gerekçelerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 08/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.