Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/16713 E. 2014/13585 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16713
KARAR NO : 2014/13585
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

MAHKEMESİ : Pınarbaşı(Kayseri) Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/05/2014
NUMARASI : 2010/341-2014/76

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araçta meydana gelen 11.349,12 TL. hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalıların hayvan sahipleri olarak zarardan sorumlu olduklarını belirterek davalıların kusuruna isabet eden 5.674,56 TL.’nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, kusuru, hasar miktarını kabul etmediğini, olayda davacıya sigortalı aracın sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu, gerekli önlemler alınarak dava dışı M.A. tarafından büyükbaş hayvanların yoldan karşıya geçirilmeye çalışıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile 5.674,56 TL. tazminatın ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyete dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Olayla ilgili düzenlenen kaza tespit tutanağında; 12.10.2008 tarihinde saat 18.05’te, davacıya kasko sigortalı araç sürücüsünün yönetimindeki kamyonet ile M.Pınarbaşı istikametine seyrederken, dava dışı M. A.ın kontrolünde bulunan davalılara ait hayvan sürüsünü, yolda karşıdan karşıya geçirmekte iken büyükbaş hayvanlara, kamyonetin ön kısmı ile çarpması sonucu maddi hasarlı kazanın meydana geldiği, sigortalı aracın sürücüsünün trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen hususlara uymamak kuralını ihlalden, M.A.’ın ise hayvanları ve hayvan sürülerini gerekli tedbirleri almadan taşıt yolundan geçirmek kuralını ihlal etmekten kusurlu olduklarını belirtilmiştir. Aynı olaya ilişkin olarak jandarma görevlilerince düzenlenen 12.10.2008 tarihli tutanakta; kaza bölgesinde hayvan geçişi ile ilgili herhangi bir trafik levhasının bulunmadığı, anayolun alt kısmına hayvan geçişleri için tünel yapıldığı, M. A.’ın hayvanları tünelden geçiremediği için anayoldan geçirmeye çalıştığını, geçiş sırasında anayoldan geçen araçları yavaşlattığını beyan ettiği bildirilmiştir. Davacıya sigortalı aracın yolun sağından seyrettiği ve 45 mt fren izinin bulunduğu anlaşılmıştır. Sigortalı sürücü L.T., güneşin gözünü aldığını, yoldan geçen sürüyü göremediğini, uyarıcı levha ya da şahış olmadığını ifade etmiş; hayvanları idare eden M. A. ise sigortalının çok hızlı seyrettiğini söylemiştir. Karayolları Genel Müdürlüğü 6. Bölge Müdürlüğü, olay mahallinde hayvanların geçişi için yapılan tünelin 2007 yılı Ekim ayında yapımının bitirilip kullanıma açıldığını bildirmiş ve tünelle ilgili fotoğraflar gönderilmiştir. Aynı konuda Jandarma görevlilerince yapılan mahalli araştırmada, tünelin 2007 yılında yapıldığı, ancak tünelin giriş ve çıkışında toprak yığınları olduğundan, kazadan sonra faaliyete geçtiği, 15.11.2013 tarihinde kullanılır hale geldiği belirtilmiştir. Davalılar vekili, hayvanların bu nedenle tünelden geçirilmediğini, kusurlarının bulunmadığını ileri sürmüş ve tanık listesi vermiştir. Mahkemece davalı taraf tanıkları dinlenmeden, ATK’dan kusur yönünden rapor alınmış, raporda M.A.’ın sorumluluğundaki hayvan sürüsünün karayolunun alt kısmında bulunan hayvan geçiş tünelinden geçirmesi daha güvenli iken bu hususu dikkate almadan, yolun her iki tarafında birer tane gözcü bulundurup gelen vasıtaları uyarıp, gerekli ve yeterli önlemleri alarak hayvanları geçirmediğinden %60 oranında, sigortalı sürücünün seyri sırasında yolun sağ tarafından sevk edilmekte olan hayvan sürüsünü gördüğünde müteyakkız davranıp hızını azaltması ve ikazda bulunması gerektiği halde dikkatsiz ve tedbirsizce normal seyrini sürdürmesi nedeniyle %40 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Taraflar iddia ve savunmalarını ispat etmek için delil bildirirler. Deliller toplanıp değerlendirilmeden hüküm kurulamaz. Davalı tarafça bildirilen tanıkların dinlenilmemesi, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
Bu durumda mahkemece davalılar vekili tarafından 10.03.2011 tarihli dilekçede bildirilen tanıkların usulüne uygun olarak dinlenilmesi, tanıklar dinlendikten sonra gerektiğinde tüm dosya kapsamına göre kusur yönünden ATK’dan ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Davacıya sigortalı araçta meydana gelen gerçek zarar miktarının tespiti hususunda alınan bilirkişi raporu yüzeysel olup, ekspertiz raporu ve faturalarda belirtilen hasar miktarı aynen yazılmış, davaya konu kaza sonucunda davacı aracında oluşan gerçek hasar miktarı, parça, işçilik bedelleri irdelenip değerlendirilmemiştir. Hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmayan, denetlenmesi mümkün bulunmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez. Bu durumda mahkemece, araç hasarı konusunda uzman İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyetinden seçilecek farklı bir bilirkişiden, davacıya kasko sigortalı araçta davaya konu kaza sebebiyle meydana gelen gerçek zarar miktarının tespiti hususunda tüm dosya kapsamına göre ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, eksper raporu ile faturalarında irdelenip değerlendirildiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.