Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/16663 E. 2014/17464 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/16663
KARAR NO : 2014/17464
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2012
NUMARASI : 2011/438-2012/291

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin kullandığı tüketici kredisi nedeniyle davalı şirkete Uzun Süreli Kredi Koruma Sigortası ile sigortalandığını, poliçede kanser dahil tehlikeli hastalıkların ortaya çıkması ve kişinin tehlikeli bir hastalığa yakalanması halinde teşhis günü kalan kredi borç bakiye tutarının tamamının ödeneceğinin teminat altına alındığını, müvekkiline poliçe tanziminden bir süre sonra pankreas kanseri teşhisi konulduğunu, başvuruya rağmen davalı sigorta şirketinin ödeme yapmadığını belirterek bakiye borç miktarı 23.452,52 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, poliçe özel şartına göre riziko tarihinde davacının düzenli gelire sahip olması nedeniyle teminat kapsamında olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, 23.452,52 TL’nin 27/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Uzun Süreli Kredi Koruma Grup Sigorta Poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında, davacıya poliçede belirtilen bir aylık muafiyet süresi geçtikten sonra pankreas kanseri teşhisi konulduğu, kanserin, poliçede teminat altına alınan rizikolar arasında gösterildiği hususlarında bir uyuşmazlık
yoktur. Ancak, davalı vekili, poliçe özel şartına göre, sigortalıya teşhisin konulduğu tarihte, sigortalının profesyonel ve gelir getirici bir işinin olmaması gerektiğini, oysa sigortalının teşhis tarihinde çalıştığını, teşhis konulmasından bir süre sonra emekli olduğunu, bu nedenle davaya konu rizikonun teminat kapsamında olmadığını savunmuştur. Davaya konu poliçenin özel şartlar bölümündeki “Tehlikeli Hastalıklar” klozunda, “Sigortalının, tehlikeli hastalıklar teminatından faydalanabilmesi için, tehlikeli hastalıklar riskinin gerçekleştiği anda, sigortalının, istemdışı işsizlik ya da geçici iş göremezlik teminatlarından yararlanan yukarıda da tanımı yapılmış olan kişiler dışında olması, profesyonel ve düzenli gelir getirici bir işi olmaması gerekir” hükmünün bulunduğu görülmüştür. Bu durumda mahkemece, davacı sigortalının, kanser hastalığı teşhisi konulduğu tarihte çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise işinin özellikleri belirlenip yukarıda açıklanan tehlikeli hastalıklar klozu gözetildiğinde rizikonun teminat kapsamında olup olmadığının tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.