Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/15995 E. 2014/17280 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15995
KARAR NO : 2014/17280
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Boğazlıyan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2012
NUMARASI : 2010/451-2012/183

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı Mustafa’nın sürücüsü, diğer davalıların murisi M. Ş. işleteni olduğu ve olay tarihinde geçerli bir trafik (ZMSS) sigorta poliçesi bulunmayan aracın karıştığı trafik kazasında vefat eden H.M. B. hak sahiplerine davacı tarafından tazminat ödendiğini, alacağın rücuen tahsili için davalılar aleyhine Boğazlıyan İcra Müdürlüğünün 2009/971 sayılı dosyasından yapılan icra takibine itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek 16.906,00 TL asıl alacak üzerinden yapılan takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile takibin 12.679,50 TL asıl alacak yönünden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasında vefat eden kişinin hak sahiplerine aracın trafik sigortası bulunmaması nedeniyle davacı tarafından ödenen maddi tazminatın zarar sorumlusundan rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
1-) Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-) Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
G.. H.. Yönetmeliği’nin 9. maddesi uyarınca üçüncü kişiye ödenen tazminat, yönetmeliğin 16. maddesi gereğince rücuen talep edilebilir. G.. H..nın rücu edebileceği tazminat tutarı, sürücünün kusur oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenir. Bu nedenle desteğini kaybeden kişilere, ödeme tarihi itibariyle ödenmesi gereken destekten yoksun kalma tazminatının (ödemenin gerçek zarar kadar olup olmadığının) belirlenmesi, ödeme tarihindeki veriler esas alınarak yapılacak bir hesaplama sonucunda belirlenebilir.
Somut olayda, davacı G.. H.. zarar görenlere 19.10.2009 tarihinde ödeme yapmıştır. Mahkemece hükme esas alınan 05.3.2012 tarihli hesap bilirkişi raporu hesap yöntem ve kriterleri belirtilmeden davacının ödeme aşamasında yaptırılan aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda hazırlanmış olup denetime elverişli değildir.
Bu durumda mahkemece, farklı bir aktüerya bilirkişiden ödemenin yapıldığı 19.10.2009 tarihindeki verilere göre hesaplama yapması ve buna göre ödemenin gerçek zarar miktarında olup olmadığının değerlendirilmesi hususunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık yeni bir rapor alınması, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu hükme esas alınarak eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir
3-) Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden ve kabule göre; davacı tarafından kusur indirimi yapılmış aktüer bilirkişi raporuna göre tazminat ödemesi yapılmış ve bu miktar yönünden dava açılmış olmasına karşın, mahkemece ayrıca kusur indirimi yapılması da isabetli değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, tarafların diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ve davacıya geri verilmesine 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.