Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/15957 E. 2014/13586 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15957
KARAR NO : 2014/13586
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

MAHKEMESİ : Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/03/2014
NUMARASI : 2011/711-2014/160

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı, müvekkiline ait aracın çarpma sonucu hasarlandığını, ihbara rağmen davalının 22.026 TL hasarı karşılamadığını, davalı aleyhinde Gebze 3.İcra Müdürlüğünün 2011/2724 sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığını, Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili ve görevli olduğunu, aracın Garanti Bankası A.Ş Yeni Çarşı Şubesine rehinli olduğunu, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, sigortalı aracın hafriyat döküm alanında geri manevra yaparken aracın altını sürttüğünü, sürücünün aracı durdurarak yaptığı kontrolde arıza tespit edememesi üzerine yükü boşaltıp 60 km daha yol katettiğini, 60 km seyrettikten sonra vites değişiminde sorun olunca yetkili servisin arandığını, davacının hasarın artmasına sebebiyet verdiğini, aracın altını sürtmesi sonucu oluşan 2000 TL tutarındaki hasarın dava açılmadan önce davacıya ödendiğini, aracın şanzıman ana gövdesinde oluşan hasarın teminat dışında kaldığını belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile takibin 20.026 TL (davalı tarafından yapılan 2000 TL ödemenin mahsubu ile) asıl alacak üzerinden devamına, takipte istenen istemiş faiz kaleminin iptaline, takipte yer alan “yıllık %15 oranından az olmamak üzere artan oranlarda” cümlesinin “değişken oranlarda” olarak düzeltilmesine, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, kasko sigorta poliçesinin Gebze-Yeni Çarşı Garanti Şubesinde düzenlenmesi nedeniyle mahkemenin yetkili bulunmasına, alacak likit (belirli, muayyen) olmayıp, alacak miktarının belirlenmesi için yargılama yapılmasının gerekmesine göre davacı vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak sigortalı tarafından, sigorta şirketi aleyhine, itirazın iptali şeklinde açılan alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ilişki TTK’da düzenlenen sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından ve bu türlü sözleşmeler TTK’nun 3.4.maddeleri gereğince mutlak ticari işlerden olduğunda, davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK hükümleri gereğince, Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasında görev ilişkisi bulunmaktadır. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her safhasında taraflarca ileri sürübileceği gibi mahkemece resen (kendiliğinden) de gözönüne alınmalıdır.
Gebze’de ayrı bir Ticaret Mahkemesi bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece, davaya Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılıp sonuçlandırılması gerekirken yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davaya konu riziko 20.1.2011 tarihinde 6762 sayılı TTK’nun yürürlükte olduğu sırada meydana gelmiştir. Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.1.maddesine göre, hasar miktarına ilişkin belgelerin sigortacıya verilmesinden itibaren sigortacı 15 gün içinde hasar ve tazminat miktarını tespit edip, sigortalıya bildirmek zorundadır. Ekspertiz raporuna göre davacı, davalıya 22.1.2011 tarihinde ihbarda bulunmuştur. Davalı sigorta şirketi nezdinde, ekspertiz raporu düzenlendikten sonra, davalı 1.4.2011 tarihinde davacı hesabına 2000 TL kısmi ödemede bulunmuştur. Davacı vekili, sigortalı araçta toplamda 22.026 TL hasar bulunduğunu, davalı sigortacının bunun 2000 TL’sını ödediğini belirterek bakiye 20.026 TL asıl alacak ve ferileri yönünden, davalı aleyhine 22.7.2011 tarihinde icra takibi yapmıştır. Davalının ödeme emrine itirazı üzerine işbu dava açılmıştır.
Bu durumda mahkemece, davalı sigorta şirketinin icra takibinden önce temerrüde düştüğünün kabulü ile ihbar tarihine göre temerrüt tarihinin belirlenmesi ve bu tarihten icra takip tarihine kadar, asıl alacağa (20.026 TL) işleyen reeskont (%15’ten az olmamak üzere değişken oranlarda) faizi hesaplanarak, sonucuna göre işlemiş faiz yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, takipte işlemiş faiz kaleminin iptaline şeklinde yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 16.10. 2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.