Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/15918 E. 2017/1567 K. 16.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15918
KARAR NO : 2017/1567
KARAR TARİHİ : 16.02.2017

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalının sorumluluğunda olan su borusunun patlaması sonucunda müvekkiline sigortalı iş yerinde oluşan hasarın sigortalıya ödendiğini açıklayıp ödenenin rücuan tahsili amacı ile başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini açıklayıp itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre davanın kısmen kabulü ile takibine itirazının kısmen iptaline, takibin 3.961,73 TL üzerinden devamına, asıl alacak 3.919,60 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
Dava, iş yeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekilince, davalının sorumluluğunda olan su borusunun patladığı iddiası ile iş yerinde oluşan, sigortalıya ödenen hasarın tahsili talep edilmiş, mahkemece
keşif sonucu aldırılan bilirkişi raporunda sigortalıya ait binanın toprak altındaki duvarlarında tekniğine uygun olarak su yalıtımı yapılmamış olması sebebi ile patlayan borudaki suların sızarak hasara sebebiyet verdiği, sigortalının tam kusurlu olup davalının kusur bulunmadığı belirtilmiş, mahkemece, davalı tarafından davacı şirkete gönderilen 08.10.2011 tarihli yazıda 07.06.2011 tarihinde …’ye yapılan arıza kaydına istinaden arıza yeri tespit edilerek 24 saat içerisinde arızanın giderildiği bildirilmiş olup, hasarın meydana geldiği tarihte …’ye ait su borusunun patladığı ve hasarın yine … tarafından giderildiği konusunda tereddüt kalmadığı, her ne kadar binada su izolasyonu mevcut değil ise de yapım ve bakımından …’nin sorumlu olduğu su borusunun patlamaması veya hasara neden olmadan … tarafından arızanın giderilmesi halinde davacı sigortalısına ait iş yerinde hasar meydana gelmeyeceğinden bina sahibi ve … %50 oranında kusurlu kabul edilerek bilirkişi raporunda binada su izolasyonunun bulunmamasından dolayı hasarın teminat dışı olduğu şeklinde görüş bildirilmiş ise de izolasyon yetersizliğinin yağmur ve kar sularının binanın dış cephe veya terasından veya kapı veya pencerelerinden sızması nedeniyle meydana gelen zararlar ve nemlenme ile ısı farkı nedeniyle oluşan hasarların teminat dışı olduğu kabul edilmiş olup, meydana gelen hasar yağmur ve kar sularından kaynaklanmayıp …’ye ait borunun patlaması sonucu meydana gelmiş olduğundan hasarın teminat dışı olduğuna ilişkin görüşe iştirak edilmeyerek talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK 266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir.
Mahkemece, davalının sorumlu olup olmadığı hususunda keşif yapılmış ve alanında uzman bilirkişiden rapor alınmıştır. Mahkemece bilirkişinin davalının kusuru bulunmadığına ilişkin rapora itibar edilmeyerek konusunda uzman yeni bir bilirkişiden rapor almak yerine resen yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda, mahkemece alanında uzman yeni bir bilirkişiden, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 16/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.