Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/15486 E. 2014/17279 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15486
KARAR NO : 2014/17279
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/09/2012
NUMARASI : 2008/349-2012/436

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni/sürücüsü ve trafik (ZMSS) sigortacısı olduğu aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında karşı araç (motosiklet) sürücüsü davacının yaralandığını ileri sürerek, araç hasarı ve iş göremezlik zararı yönünden ıslahla birlikte toplam 2.587,00 TL maddi tazminatın her iki davalıdan, 6.500,00 TL manevi tazminatın davalı M.Ş. faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre, davacının ıslah edilen maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin 2.000,00 TL yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
BK.’nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Mahkemece davacının manevi tazminat talebi yönünden yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; somut olayda, davalı tarafa ait aracın asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazasında davacı ağır derecede yaralanmış, vücudunda kemik kırıkları meydana gelmiş, ameliyat edilmiş, hastanede yatarak tedavi görmüş ve 62 gün süreyle iş ve güçten geri kalmıştır.
O halde, davacının olay nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalının sorumluluğun niteliği de göz önünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek oranda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan düşük manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 175,19 TL
kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.