Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/15237 E. 2016/11564 K. 15.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/15237
KARAR NO : 2016/11564
KARAR TARİHİ : 15.12.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı … ve … vekili ile davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalılardan … adına kayıtlı olan ve mülkiyeti davalılardan …’ya ait olan ve yine davalılardan … yönetimindeki …plaka nolu aracın 08.01.2005 tarihinde …. caddesi üzerinde seyrederken viraja sert ve hızlı girerek direksiyon hakimiyetini kaybedip kaldırım üzerinde yürüyen yaya müvekkiline çarparak yaralanmasına sebep olduğunu, müvekkilinin “sol tibia plato kırığı” tanısı olacak şekilde yaralandığını, iki kez ameliyat olduğunu, diz kapağına çiviler takıldığını ancak tüm bunlara rağmen yine de sağlığına kavuşamadığını, müvekkilinin olay tarihinde İzmir’de faaliyet gösteren bir pazarlama firmasında, tahsilatçı olarak çalışmakta iken kazadan bu yana çalışamadığını ve ortalama aylık 350 YTL olan kazancından mahrum kaldığını, müvekkilinin kazadan bu yana 8 aydır çalışamadığını ve zor günler geçirdiğini, olayda müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığını, olay nedeni ile müvekkilinin toplam sağlık harcamaları ile yolculuk giderlerinin 582,72 YTL olduğunu, tedavileri devam ettiği için ileride de sağlık giderleri olacağını, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 582,72 YTL tedavi gideri, 2.800,00 TL yoksun kalınan kazanç ve 12.000,00 YTL manevi olmak üzere toplam 15.382,00 YTl maddi ve manevi tazminatın olay tarihi olan 08.01.2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini 19.04.2011 tarihli Dr. … tarafından düzenlenen rapor doğrultusunda toplam 8.201,03 TL olarak ıslah etmiş; akabinde 22.01.2013 tarihli dilekçesi ile talep sonucunu toplam 17.799, 49 TL olarak değiştirdiklerini beyan etmiştir.
Davalılar … ve … vekili; müvekkillerinden …. plaka sayılı vasıta sürücüsü …’nun bu trafik kazasında iddia edildiği şekilde kusurlu olmadığını, asıl kusurlu olanın karşı taraf davacı olduğunu, kusura yönelik iddialarını kabul etmediklerini, kusur durumunun ileride yapılacak keşifte ve bilirkişi incelemeleri ile belirleneceğini, yine olay sebebiyle davacının iddia ettiği kadar zararı oluşmadığını, talep ettiği 12.000,00 YTL manevi tazminatın ise hiçbir şekilde kabul edilebilir olmadığını, müvekkillerinden … yönünden ise dava açılmasını gerektirebilecek hiçbir sebep olmadığını, müvekkili …’nun araç maliki olmadığını, sürücü olmadığını, olay yerinde dahi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekili, 26.11.2010 tarihli celsede ölü davalı … hakkındaki davayı takip etmediklerini beyan etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davalı … ve dahili davalılar yönünden açılan davanın davacı vekilinin 26.11.2010 tarihli celsedeki beyanı nazara alınarak açılmamış sayılmasına; maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile 17.799,49 TL’nin davalılar …, … ve … Sigorta Şirketi A.Ş’den (sigorta şirketi açısından poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine, bu alacağa davalı … yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 08.01.2005 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine; davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08.01.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı … ve … vekili ile davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … ve … vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile tedavi gideri isteminden ibarettir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 83’ncü maddesi hükmünün ikinci cümlesinde “aynı davada her taraf ancak bir kez ıslah hakkını kullanabilir”hükmü öngörüldüğü gibi, aynı Yasanın 84 ncü maddesi hükmünde “ıslah tahkikata tabi olan davalarda tahkikat bitinceye kadar ve tabi olmayanlarda muhakemenin hitamına kadar yapılabileceği”düzenlenmiş olup, 04.02.1948 gün ve 10/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozmadan sonra ıslah istenemeyeceği kabul edilmiştir.
Somut olayda, davacı vekili önce maddi tazminat talebini 8.201,03 TL olarak, sonra toplam 17.799,49 TL olarak ıslah etmiştir. Yukarıda açıklan nedenlerle davacı tarafın ikinci ıslah isteminin reddedilmesi ve davanın ilk dava dilekçesindeki talebi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde ikinci ıslah istemi doğrultusunda kabul edilmesi doğru görülmemiştir.
3-Yargılamaya hakim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 1086 sayılı HUMK’nın 74. maddesinde (6100 sayılı HMK m. 26) düzenlenmiş olup, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Somut olayda,davacı vekili dava dilekçesi ile davacı için 582,72 YTL tedavi gideri, 2800 TL yoksun kalınan kazanç (geçici iş göremezlik tazminatı) ve 12.000 YTL manevi talep etmiş, kalıcı iş göremezlik (maluliyet) tazminatı talep etmemiştir. Ancak mahkemece talep edilmemesine rağmen talep aşılarak davacı lehine kalıcı iş göremezlik tazminatını da içine alacak şekilde toplam 17.799,49 TL geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatına hükmedilmesi hatalı olmuştur.
4-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına
veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanununa göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Bununla birlikte sözkonusu Yasal düzenleme haksız fiil sorumluları (işleten ve sürücü gibi) yönünden her hangi bir ayrıksı düzenleme getirmemiş olduğundan bu kişiler yönünden tedavi giderlerine ilişkin sorumluluk devam edecektir.
Bu durumda mahkemece, “Sosyal Güvenlik Kurumu”nun davaya dahil edilmesi, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98.maddesi kapsamında kalan ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunda olanların belirlenmesi için bu konularda uzman doktor bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu ile davalı sürücü ve işletenin, yasa kapsamı dışında kalan tedavi giderlerinden ise davalılar zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketi, sürücü ve işletenin sorumlu tutulması gerekirken, Sosyal Güvenlik Kurumu davaya dahil edilmeden ve 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında bulunan tedavi giderleri belirlenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
5-Mahkemece davacının geçici iş göremezlik süresinin tespiti için rapor alınmamış, davacının kaza tarihinden, … Devlet Hastanesi’nden verilen sağlık kurulu raporunun tarihi olan 23.06.2005 gününe kadar geçici iş göremezlik halinde kaldığı kabul edilmiştir.Mahkemece hükme esas alınan 26.12.2012 tarihli heyet raporunda; davacı için tedavisinin en son alınan sağlık kurulu rapor tarihi olan 23.06.2005 gününe kadar devam ettği kabul edilerek davacının geçici iş göremezlik zararı hesaplanmıştır. Bu halde mahkemece dava tarihinde yürürlükte bulunan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne uygun şekilde geçici iş göremezlik süresinin tespitine ilişkin Üniversite hastanelerinin … kürsüsünden veya … Kurumu’ndan rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu hususta rapor alınmadan afaki olarak belirlenen geçici iş göremezlik süresine göre hazırlanmış olan yetersiz ve denetime elverişli
olmayan rapor hükme esas alınarak eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … ve … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; 2,3 ve 4 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı … Sigorta AŞ vekilinin; 5 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş’ne geri verilmesine 15/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.