YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14913
KARAR NO : 2014/11976
KARAR TARİHİ : 18.09.2014
MAHKEMESİ : Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/04/2014
NUMARASI : 2014/27-2014/239
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araçta meydana gelen 3.342,00 TL hasar bedelinin aracı tamir eden servise ödendiğni, sinyalinasyon sisteminin bakım ve onarımından sorumlu davalı belediyenin olayda asli kusurlu olduğunu belirterek 3.342,00 TL’nın ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, hizmet kusuruna dayanılarak açılan davada idari yargının görevli olduğunu, müvekkiline arıza ihbarı olmadığını aynı anda trafik lambalarının her iki trafik koluna da yeşil yanmayacağını, kavşağa kumanda eden kavşak kontrol cihazının en son teknoloji ile donatıldığını, kusuru kabul etmediğini, sigortalı araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 3.342,00 TL tazminatın 7.10.2011 ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava sinyalizasyon sistemindeki arıza nedeniyle meydana gelen trafik kazası sonucu, davacıya kasko sigortalı araçta oluşan hasar bedelinin davalı belediyeden rücuen tazmini istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalı belediyenin sinyalizasyon sistemindeki arızayı gidermediğini, bakım ve onarımını yapmadığını belirterek işbu davayı açmıştır. Anılan görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğindedir. Bir kamu kuruluşu tarafından kamu yasaları uyarınca tesis yapma, yapılmış olan tesislere bakma
ve o tesisleri kullanma yükümlülüğü yine kamu yasalarından doğan bir yükümlülüktür. O halde, anılan nitelikteki bir kamu tesisinin gerek yapılmasındaki, gerekse kullanılması ve muhafazasındaki kusurdan doğan zararlar idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan, zararın ödetilmesi istekleri, 11.2.1959 günlü ve 17/75 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 2.bendi hükmünce tam yargı davasının konusunu oluşturur. Bir başka anlatımla; idarenin işlemi ya da eylemi nedeniyle doğan zararlardan dolayı; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Yargı yolu dava şartlarından olup açıkça veya hiç ileri sürülmese de mahkemece kendiliğinden dikkate alınır. Kaldıki davalı vekili yargı yolu itirazında bulunmuştur.
Bu durumda mahkemece, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyizitirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 18.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.