Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/14362 E. 2016/11650 K. 19.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/14362
KARAR NO : 2016/11650
KARAR TARİHİ : 19.12.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalılar … ve … vekili ile davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıya çarpmasıyla oluşan kazada davacının ağır biçimde yaralandığını ve sakat kaldığını, tedavi gideri yapmak durumunda kaldığını, davacının uzun süren tedavi süreci ve sakatlıkla sonuçlanan kaza nedeniyle manevi olarak da zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı … şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, 500,00 TL. tedavi gideri, 9.500,00 TL. işgöremezlik tazminatı ve 50.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 28.03.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam işgöremezlik tazminatı taleplerini 127.827,58 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalılarının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, kaza tarihinden faiz istemini kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … ve … vekili, kazada davalı sürücünün kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 6.889,49 TL. geçici işgöremezlik ve 120.938,09 TL. kalıcı işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 127.827,58 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müteselsilen tahsiline; davacının tedavi giderlerine ilişkin isteminin feragat nedeniyle reddine; 7.500,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve …’tan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … ve … vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davaya konu kazanın oluşumunda, davalının tam kusurlu olduğu iddiası ile dava açmış; davalı taraf, davacının duran otobüsün arkasından kontrolsüz biçimde yola girmesi nedeniyle kazanın gerçekleştiğini ve davacının tam kusurlu olduğunu savunmuş; mahkeme tarafından, dosya üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi esas alınarak davalının 3/8 oranında kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Mahkemenin hükme esas aldığı 07.12.2010 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; davacının yaya geçidi bulunmayan yolda karşıdan karşıya geçiş esnasında, ilk geçiş hakkını araçlara vermediği gerekçesiyle asli kusurlu olduğu; davalı sürücünün ise, yerleşim yeri içi olan yerde, yola her an bir yayanın çıkabileceğini öngörüp hızını her an durabilecek şekilde ayarlamadığı, kaza anında sadece direksiyon tedbirine başvurup etkin fren ve korna tedbirlerine başvurmadığı gerekçesiyle tali kusurlu olduğu şeklinde görüş bildirildiği görülmektedir.
Davaya konu trafik kazasından sonra, davalı sürücünün olay yerini terk etmiş olması nedeniyle kaza tespit tutanağının düzenlenemediği, kolluk güçleri tarafından olay görgü tespit tutanağı düzenlenip kaza mahallini gösterir basit kroki çizildiği görülmektedir. Bu krokinin ise, detaysız olup yola ilişkin yön- şerit sayısı- geçiş yasağı olup olmadığı- çarpma noktası gibi konularda hiçbir işaretleme yapılmadan düzenlendiği; dosya üzerinden rapor düzenleyen makine mühendisi bilirkişinin, sağlıklı hiçbir veri içermeyen bu krokiyi esas alarak tarafların kusur oranları konusunda görüş bildirdiği; ceza dosyasında mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen trafik kusur uzmanı bilirkişinin raporunda, kaza mahallinde yolun iki yönlü olduğu ve davalı sürücünün davacıya ters yöne ait yol üzerinde çarptığı belirtilmesine rağmen, mahkemenin dosya üzerinden aldığı raporda, yolun tek yönlü ve çift şeritli olduğunun ifade edildiği gözetildiğinde; dosya üzerinden yapılan inceleme ile kusur oranlarının belirlenmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece, kaza mahallinde kusur konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyeti refakatiyle keşif yapılarak, taraf tanıklarının da keşif mahallinde dinlenilmesi suretiyle; tüm dosya kapsamına göre, davaya konu kazanın meydana geldiği yolda davalı sürücünün davacıya çarptığı noktanın net şekilde tespiti ve kroki üzerinde gösterilmesi, ceza dosyasındaki rapor da irdelenmek suretiyle, kazada tarafların kusur durumlarının ne olduğu konularında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yeterli incelemeye dayanmayan bilirkişi raporuna göre eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davalı … ve … vekili ile davacı vekilinin, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … ve … vekili ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … ve … vekili ile davacı vekilinin, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar … ve … ve davacıya geri verilmesine 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.