YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13624
KARAR NO : 2014/13863
KARAR TARİHİ : 20.10.2014
MAHKEMESİ : Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/01/2014
NUMARASI : 2013/655-2014/14
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlu/kardeşi olan yolcu U.A.’nın, davalıların maliki, sürücüsü ve işleteni olduğu aracın 19/11/2005 tarihinde yaptığı tek taraflı kazada hayatını kaybettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile anne Hafize için 1.000 TL maddi, 25.000 TL manevi, kardeş Ufuk için 1.000 TL maddi 25.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, birleştirilen davada anne Hafize için 15.698,01 TL maddi tazminatın tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalı sürücü Hakan’ın kazada tam kusurlu olduğu, kardeş Ufuk’un destekten yoksun kalma zararının bulunmadığı gerekçesiyle asıl davada davacı Hafize için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 13.000 TL manevi tazminatın, davacı kardeş Ufuk için 7.000 TL manevi olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan
davacı Hafize için 15.968,01 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasında vefat nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminatı istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
19.11.2005 tarihinde meydana gelen kazada davalı araç sürücüsü %100 kusurludur. Olayın meydana geliş şekli, davacıların yakınlık derecesi ve yukarıda anılan ilkeler göz önünde bulundurulduğunda davacılar için takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.