Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/13142 E. 2016/10653 K. 21.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13142
KARAR NO : 2016/10653
KARAR TARİHİ : 21.11.2016

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
.
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ve davalı …. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların trafik sigortacısı olduğu araçların karıştığı kazada, davalı …’nın trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu olarak bulunan davacıların eşi/oğlu olan …’ın öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını, davadan önce davalılara başvuru yapılmışsa da ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.800,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının davalıların temerrüt tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş; 23.05.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam taleplerini 150.562,35 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı …. vekili, kazaya karışan aracın trafik sigortacısı olduklarını, poliçe limitiyle sınırlı olarak zarardan sorumlu olduklarını, davanın açılmasına sebep olmadıklarından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … A.Ş. vekili, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalıların % 20 kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacıların başvurusu ile açılan dosyada raporla saptanan tazminat bedellerinin davacılara bildirildiğini, cevap verilmediğinden ödeme yapamadıklarını, bu nedenle dava öncesi temerrütlerinin sözkonusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı … için 111.885,65 TL, davacı … için 23.620,46 TL. tazminatın, davalı … yönünden temerrüt tarihi
olan 22.04.2011’den, davalı … yönünden 07.07.2011’den işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı …. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
A)Davalı …. vekilinin temyiz talebi yönünden;
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı …. vekilinin aşağıdaki bendin (2 nolu) kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, davalı …’ya sigortalı araç sürücüsü ile kazada ölen davacılar murisinin arkadaş oldukları, ölenin şahsi işinin (…’daki düğün salonunda çıkan sorunla ilgilenmek için) görülmesi için, yardım amacıyla ve ücret alınmadan taşınması sırasında kaza meydana geldiği dosya kapsamıyla sabittir. Mahkemece karar verilirken, somut olayda hatır taşıması bulunduğu kabul edilerek tazminattan yaklaşık % 10 oranında hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılmıştır. Mahkemece, somut olayda hatır taşıması olduğunun kabulü ve hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması yerinde olsa da yapılan indirim oranı Dairemizin yerleşik uygulamaları ve somut olayın özelliklerine göre bir miktar düşük olmuştur.
Bu durumda mahkemece, davacılar lehine hesaplanan tazminattan, hatır taşıması nedeniyle daha yüksek oranda indirim yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
B)Davacılar vekilinin temyiz talebi yönünden;
3-Davacı taraf, destekten yoksun kalma tazminatının, kazaya karışan her iki aracın trafik sigortacısı olan davalılardan tahsilini talep etmiş; mahkemece, hükme esas alınan 12.04.2013 tarihli aktüerya bilirkişisi raporunda belirlenen tazminat miktarından, her iki davalı lehine de
müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle yaklaşık % 10 oranında indirim yapılarak saptanan miktarlar hüküm altına alınmıştır., Tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasında bir usulsüzlük bulunmamakla birlikte; davalı … A.Ş. lehine, tazminattan hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması doğru değildir. Zira, davacılar desteğinin yolcu olarak bulunduğu ve hatır amacıyla karşılıksız olarak taşındığı araç, davalı …. tarafından trafik poliçesi düzenlenen araçtır ve hatır taşıması nedeniyle yapılacak indirimden de sadece bu davalının yararlanması gerekir.
Bu durum karşısında; kazaya karışan karşı aracın trafik sigortacısı olan davalı … için, tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmadan tazminatın belirlenmesi gerekirken, yanılgılı biçimde bu davalı için de tazminattan hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması doğru görülmemiştir.
4-Davacı taraf, davalılar aleyhine hükmedilecek tazminata ticari faiz uygulanmasını talep etmiş; mahkeme ise, davacılar murisi, davalılar ile yapılan sigorta poliçesinin tarafı olmadığından ticari faiz uygulanamayacağı gerekçesiyle, yasal faize hükmetmiştir. Dairemizin yerleşik uygulamaları gereği, sigortacı tarafından, 3. kişilere verdiği zararlardan doğan sorumluluğun teminat altına alındığı aracın niteliğine göre faiz türünün belirlenmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle, davalı … A.Ş. tarafından zorunlu trafik sigortalı araç, ticari kamyonet olup, bu davalı yönünden temerrüt faizi olarak ticari faize hükmedilmesi gerekirken, hatalı gerekçeyle, yasal faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre ise; davalılar kazaya karışan iki ayrı aracın trafik sigortacısı olup, … Sigorta yönünden tazminattan hatır taşıması nedeniyle indirim yapılırken, … Sigorta yönünden bu nedenle indirim yapılmaması gerekliliği, bu durumda davalıların sorumlu olacakları tazminat miktarlarının aynı miktarda olmayacağı ve esasen davalıların davacılara karşı müteselsilen sorumlu oldukları da gözetilerek; hüküm altına alınan tazminattan davalıların müteselsilen sorumlu oldukları kısım ile her bir davalının tek başına sorumlu olduğu kısmın hükümde ayrıca gösterilmeyişi de yerinde olmamıştır.
Yine kabule göre; davalılar lehine reddolunan alacak kısmı, 15.056,24 TL. olmasına ve karar tarihinde yürürlükte
bulunan AAÜT gereği bu miktar için hesaplanacak vekalet ücreti 1.806,74 TL. olmasına rağmen; hatalı biçimde, davalılar lehine 4.554,36 TL. vekalet ücretine hükmolunması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı …. vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı …. vekilinin, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı …’ye geri verilmesine 21.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.