Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/13058 E. 2014/11871 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/13058
KARAR NO : 2014/11871
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

MAHKEMESİ : Aksaray İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2012
NUMARASI : 2011/176-2012/203

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, Aksaray 2.İcra Müdürlüğünün 2011/1951 sayılı takip dosyasından, davacıya ait işyerindeki makinaların 14.04.2011 tarihinde haczedildiğini belirterek İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlular, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, dava konusu haczin borçlulara ait olduğuna dair icra dosyasında evrak bulunmadığı, bu adrese çıkartılan ödeme emrinin muhatabın adresten ayrıldığından iade edildiği, sunulan belgelerden davacının hacizden önce davaya konu işyerinde ambalaj ve plastık malzeme imalat işine başladığı, işyerinin borçlu ile bağlantısı kurulamadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava,3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir.
Dava konusu haciz borç kaynağı çekte borçlu adresi olarak gösterilen işyeri adresinde yapılmıştır. Çek tarihi 19.03.2011 tarihi olup davacı aynı adreste işyerini 09.03.2011 tarihinde açmıştır. Ticari hayatta çekin vadeli ödeme aracı olarak kullanıldığı bir gerçektir. Borcun vadesine çok yakın bir tarihte davacı tarafından önceden borçluya ait olduğu sabit olan adreste işyeri açılarak yine
önceden borçlunun işçileri olan şahısların davacı yanında işe devam etmeleri alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik danışıklı işyeri devri niteliğinde olduğundan alacaklının haklarını etkilemeyeceği açıktır.
Mahkemece, tüm bu maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirilerek, davanın reddine karar vermesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 16.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.