YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1276
KARAR NO : 2014/6157
KARAR TARİHİ : 21.04.2014
MAHKEMESİ : Ereğli(Konya) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2012
NUMARASI : 2010/107-2012/402
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili davalı M.. Y..’nun müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmaz, traktör ve hayvanları babası olan diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalı M.. Y.. davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece hayvanlar yönünden kesin hüküm bulunması, diğer satışlar yönünden ise davanın kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda amaç İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Bu davanın önkoşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin(İİK.nun 277 md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. İİK.nın 278/III-1 maddesinde karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarrufların bağışlama nitelinde olup iptale tabi oldukları ön görülmüştür. Yine aynı yasanın 280/1-2 maddesi uyarınca malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemlerin, borçlunun içinde bulunduğu malî durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hâllerde iptal edilebileceği, üçüncü şahsın, borçlunun karı veya kocası, usul veya füruu ile üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımları, evlat edineni veya evlatlığı ise borçlunun birinci fıkrada beyan olunan durumu bildiği farz olunacağı öngörülmüştür.
Somut olayda dava konusu taşınmaz ve traktör yönünden davanın kanıtlanamaması, büyükbaş hayvanlar yönünden ise kesin hüküm bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Davalılar baba oğul olup aralarındaki tasarruflar gerek İİK.nın 278/III-1 maddesi gerekse 280/1-2 maddesi uyarınca iptale tabidir. Ayrıca İcra Hukuk Mahkemesinde görülen istihkak davası sonucunda verilen karar takip hukukuna ilişkin bir karar olup, sadece takip hukuku yönünden kesin hüküm olup maddi hukuk anlamında kesin hüküm oluşturmayacağı gibi istihkak davasına konu olan hayvanlar ile bu davanın konusu olan hayvanlarda aynı olmadığı gibi, davaya konu edilen hangi hayvanların borçlu davalı Muharrem tarafından 3. kişi olan davalı Mustafa’ya satılmış olduğuda belirlenmemiştir. Bu durumda mahkemece dava konusu taşınmaz ve traktörün satışına ilişkin tasarrufların İİK.nın 278/III-1 ve 280/1-2 maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi, büyükbaş hayvanlar yönünden ise borçlu davalının diğer davalıya satmış olduğu hayvanların belirlenerek satış yapılmış ise bu hayvanlar yönünden de iptal kararı verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.