Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/1268 E. 2014/2890 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1268
KARAR NO : 2014/2890
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 47. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22/06/2011
NUMARASI : 2010/414-2011/235

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili müvekkiline ait davalıya kasko sigortalı aracın, tek taraflı trafik kazası sonucu hasarlandığını, hasar tutarının davalı sigorta şirketi tarafından müvekkilinin yeterli sürücü belgesi olmadığı gerekçesiyle ödenmediğini bildirerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 7.339,88 TL onarım bedeli, 250,00 TL çekici ücreti, 500,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam 8.033,89 TL’nin davalı sigorta şirketine ihbar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davalının kaza sırasında geçerli bir sürücü belgesi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davacının kaza tarihinde geçerli bir sürücü belgesinin olmaması nedeniyle rizikonun sigorta güvencesi kapsamı dışında kaldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacıya ait, davalıya kasko sigortalı araç, davacının sevk idaresinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu hasarlanmış, davalı, davacının geçerli sürücü belgesinin bulunmadığını iddia ederek hasar bedelini ödememiştir. Davacının yurt dışından almış olduğu ehliyeti bulunduğu Giresun Üçüncü Noterliğinin 24.05.2010 günlü belgesinden Türkiye’de B sınıfı sürücü belgesine karşılık geldiği anlaşılmaktadır.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 88.maddesinin A.bendinde “Türk vatandaşları ile ilgili kanunlar ile ikili ve açık taraflı anlaşma hükümleri saklı kalmak üzere yabancı kişiler, dış ülkelerden alınmış, cinsi için geçerli sürücü belgeleri ile ülkemizde yabancı ve Türk plakalı araçları sürebilirler” denildikten sonra aynı maddenin B bendinde “yurda dönüşlerinde Türk vatandaşlarının, ilgili kanunlar ile ikili ve çok taraflı anlaşma hükümleri saklı kalmak üzere de istekleri halinde yabancıların dış ülkelerden aldıkları sürücü belgeleri, eğitim ve sınav şartı aranmadan karşılığı veya dengi olan sürücü belgeleri ile değiştirilir.
Ancak, Türk vatandaşları yurda dönüşlerinde 1 yıl içinde sürücü belgelerini değiştirmedikleri takdirde, değiştirinceye kadar araç kullanamazlar” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen yönetmeliğin ilgili maddelerinde; Türk vatandaşlarının yurda dönüşlerinden bahsedilmiş olup, kesin dönüş yapmaları yönünde açıklık bulunmasa da; konu ile ilgili İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 8.2.1996 tarih ve 53 sayılı genelgesinde “Yabancı sürücü belgesine sahip Türk vatandaşlarının kesin dönüş yaptıkları tarihten itibaren 1 yıl içinde sürücü belgelerini tebdil ettirmelerini sağlamak amacıyla trafik kontrollerinde gerekli ikaz ve uyarıların yapılacağı, kesin dönüş süresi 1 yılı geçenlerden yabancı sürücü belgesi ile araç kullananlara 2918 sayılı KTK’nun 47/1-d maddesinden ceza uygulanacağı ve bu sürücü belgeleriyle araç kullandırılmayacağı” belirtilmek suretiyle “Türk vatandaşlarının yurda kesin dönüş yapmaları halinde, bu tarihten itibaren 1 yıl içinde yabancı ülkeden aldıkları sürücü belgelerini değiştirmelerinin gerektiği hususu açıklığa kavuşturulmuştur.
Somut olayda davacı 27.01.2009 tarihinde Türkiye’ye girmiş, 1 yıldan fazla süre kaldıktan sonra 25.02.2012 tarihinde davaya konu kaza gerçekleşmiş, ancak davacı vekili müvekkilinin Türkiye’ye kesin dönüş yapmadığını halen yurt dışında kaldığını beyan etmiştir.
Dosya kapsamından davacı sürücünün Türkiye’ye kesin dönüş yapıp yapmadığı anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece, davacı sürücü H.. Ş..’in Türkiye’ye kesin dönüş yapıp yapmadığı, kesin dönüş yapmışsa bunun tarihinin yetkili merciler nezdinde araştırılması, olay tarihinde Türkiye’ye kesin dönüş yapmadığının saptanması halinde davanın esasına girilerek yapılacak yargılama sonunda bir karar verilmesine, olay tarihi itibariyle kaza tarihinden
geriye doğru sürücünün en az 1 yıl önce Türkiye’ye kesin dönüş yapmış olması ve bu tarihten itibaren sürücü belgesini bir yıl içinde Türkiye’de denk bir sürücü belgesiyle değiştirmediğinin anlaşılması halinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.