Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/1267 E. 2014/1545 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1267
KARAR NO : 2014/1545
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2013
NUMARASI : 2010/1581-2013/1129

Taraflar arasındaki itirazın iptali ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-KARAR-
Davacı vekili,asıl dava dosyasında davacı şirkete zorunlu trafik sigortalı olan aracın sürücüsünün ehliyetsiz olarak karışmış olduğu kazada karşı araç hasarının karşılanması için ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, birleştirilen dava dosyasında ise hasar bedeli olarak ödenen 2.397,00TL nin ödeme tarihinden itibaren reeskont-avans faizi ile birlikte davalı olan sigortalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı F.. P.. vekili,sigorta sözleşmesinin tarafı olmadığını belirterek rücuen tazmin amacıyla açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı sigorta şirketinin davalıya rücuen tazminat talebinde bulunamayacağı sigorta sözleşmesinde davalının taraf olmaması nedeniyle sigorta şirketinin ancak kendi akit yaptığı kişiye karşı rücu hakkının bulunduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ve sigorta poliçesi kapsamında ödenen hasar bedelinin, ehliyetsiz olan sürücüden tazmini için başlatılan icra takibine itirazın iptali; birleşen dava ise, aynı bedelin sigortalısından tazmini amacıyla alacak davası istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK.nın 166. vd maddeleri uyarınca davaların birleştirilmesine karar verilmesi halinde sadece bunların yargılaması birlikte yürütülmekte olup her dava bağımsız karakterini korumaktadır. Bu nedenle mahkemece her dava için ayrı ayrı hüküm kurulmalı, yargılama giderleri ve vekalet ücreti dahi her dava için ayrı ayrı belirlenmelidir.
Somut olayda ise mahkemece, sadece asıl dava dosyası için karar verilip yargılama gideri ve vekalet ücreti asıl dava için belirlenmiş iken birleşen dava dosyası ile ilgili herhangi bir karar verilmemiş olması isabetli bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.