YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1248
KARAR NO : 2014/2173
KARAR TARİHİ : 20.02.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2012/266-2013/252
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kaskolu aracın park halinde iken dışarıdan herhangi bir etki olmadan aracın elektrik tesisatında oluşan kısa devre sonucu çıkan yangında tamamen hasarlandığını, 27.000,00 TL. araç bedelinin sigortalıya ödendiğini, yangının imalat hatasından kaynaklandığını,tespit raporu ile bu hususun doğrulandığını belirterek 27.000,00 TL.’nin ödeme tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, tespit raporunu kabul etmediğini, itfaiye raporunda yangının çıkış nedeninin belirlenemediğini, aracın 7 saat park halinde kaldığını, park edildikten 15 dakika sonra bile araçta elektrikle çalışan fonksiyon kalmadığını, araç sigortalarının en ufak akımın neden olacağı sorunları engellediğini, aracın periyodik bakımının zamanında yapılmadığını, aracın bu rizikodan önceki hasarının yetkili olmayan serviste giderildiğini, bu halin garanti kapsamında bulunmadığını, üretim hatası olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayanılarak açılan rücuen maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın park halinde iken imalat hatası sonucu çıkan yangın sebebiyle pert olduğunu belirterek, araç bedelinin davalıdan tazminini istemiştir. Davacı tarafça yaptırılan tespit sonucu alınan 24.01.2012 tarihli bilirkişi raporunda yangının, kaynağının dış müdahale olmadığı, aracın aküsü ve sigorta kutusunun bulunduğu motor havuzluğu sol tarafındaki bölgeden yangının başladığı, muhtemelen bu bölgedeki elektrik tesisatında oluşan kısa devre sonucu oluştuğu belirtilmiştir.
İtfaiye görevlilerince düzenlenen yangın raporunda yangının çıkış nedeninin bilinmediği bildirilmiştir. Dava dışı sigortalı aracını 14.11.2011 günü saat 16.30 da evinin önüne park ettiğini, saat 23.00 sırasında aracından alev çıktığını gördüğünü ifade etmiştir. Polis memurlarınca düzenlenen olay tutanağında aracın dışında herhangi bir yanıcı, patlayıcı maddeye ait iz ve emareye rastlanmadığı belirtilmiştir.
Davalı vekili, yangının imalat hatasından kaynaklanmadığını, aracın 7 saat park halinde kaldıktan sonra yangının çıktığını, park edildikten 15 dakika sonra bile araçta elektrikle çalışan fonksiyon kalmadığını, araç sigortalarının en ufak akımın neden olacağı sorunları engellediğini aracın bu rizikodan önceki hasarının yetkili olmayan serviste giderildiğini savunmuştur.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; özetle elektrik devresinde yapılan harici müdahale gibi unsurların yangın sebebi olabileceği, tespit raporunda bu hususun irdelenmediği, yangın tüm sistemleri eritip yok ettiğinden çıkış nedeni konusunda kanaat ifade etmenin neredeyse imkansız hale geldiği, davaya konu olayda yangının çıkış nedeniyle ilgili teknik açıdan tereddüde yer vermeyecek derecede kesin delil olmadığı, çıkış nedeni hakkında birçok ihtimalin söz konusu olduğu, dolayısıyla yangının imalat hatasına bağlanmasının eldeki bilgiler çerçevesinde teknik açıdan mümkün olmadığı belirtilmiş; mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Davacı tarafından tek taraflı olarak yaptırılan ve davalının itiraz ettiği tespit raporu, davalı tarafı bağlamaz ise de; hükme esas alınan rapor ile tespit raporu arasında açıkça çelişki bulunmaktadır. Bu nedenle çelişkinin giderilmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece, davacıya sigortalı araçta davaya konu yangın meydana gelmeden önce, ekspertiz raporuna göre 21.07.2011 tarihinde oluştuğu bildirilen rizikoyla ilgili, hasar dosyasının, aracın ne şekilde, kim tarafından, nasıl onarıldığına dair tüm belgelerin bulunduğu yerden getirtilmesi daha sonra önceki bilirkişiler dışında İTÜ v.s. gibi üniversitelerin, O… Ana Bilim Dalı Başkanlığı kürsüsünden seçilecek bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sigortalı araçta yangının çıkış sebebinin 21.07.2011 tarihinde meydana gelen riziko sebebiyle yapılan onarımın söz konusu yangına sebebiyet verip vermeyeceğinin, yangının imalat hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti hususlarında, önceki raporlarında irdelendiği, tespit raporu ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderildiği ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı Anonim Türk Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.