Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/12430 E. 2015/10498 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12430
KARAR NO : 2015/10498
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/01/2014
NUMARASI : 2012/752-2014/22

Taraflar arasındaki birleştirilen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar ve davalı A.. A.. vekilince istenmiş davacılar vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 06.10.2015 Salı günü davacılar Ebru, Polat ve K. A. vekili Av. M.. E.. geldi. Davalı A.. A.. tarafından gelen olmadı. Davalı …. Gıda ve Kim. San. Tic. AŞ vekili Av. A. B. geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar ve davalı A. B. vekilleri dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-

Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, davacıya çarpması sonucu yaralanmasına neden olduğunu, davacının halen yoğun bakımda olup tedavisinin devam ettiğini belirterek 4.000,00 TL medikal
tedavi gideri, 150,00 TL ulaşım ücreti, 200,00 TL evde acil doktor ücreti ve 6.020,00 TL sürekli iş göremezlik zararı ile 6.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı, yargılama aşamasında vefat etmiş, mirasçıları davayı takip etmişlerdir.
Birleştirilen davada, vefat eden Y.. A.. mirasçıları vekili, desteğin çocukları olan davacı Ebru için 5.000 TL, davacı Kadir için 3.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 3.000 TL cenaze ve defin gideri ile her bir davacı için 5.000 TL olmak üzere toplam 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 24.311,17 TL’ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonucu asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı A. A. vekili ve davalı B. Gıda ve Kimya San.Tic.AŞ tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl dava yönünden, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.583,84 TL tazminatın, olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, miras payları oranında davacılara ödenmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, miras payları oranında davacılara ödenmesine; birleştirilen dava yönünden, davacı Kadir’in destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, davalı …. Gıda ve Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine, davacı Ebru için 19.417,82 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalılardan sigorta şirketi sigorta poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak ve temerrüt tarihi olan 04.04.2003 tarihinden, diğer davalı E.. G.. yönünden ise olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte, davalılar E.. G.. ve …. Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların, ilaç gideri, defin gideri, cenaze nakil taleplerini içerir davalarının kısmen kabulü ile 1.309,00 TL maddi tazminatın,

davalılardan sigorta şirketi sigorta poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak ve temerrüt tarihi olan 04.04.2003 tarihinden, diğer davalı E.. G.. yönünden ise, olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte, davalılar E.. G.. ve …. Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı …. Gıda ve Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş. aleyhine açılan manevi tazminat talebinin reddine, davalı ….. Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine, davalı Ersi yönünden kısmen kabulü ile davacılar için ayrı ayrı 4.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte, davalı E.. G..’ten tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı …. AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, trafik tescil kaydına güvenilerek davalı …. Gıda ve Kimya San.Tic.AŞ’ye husumet yöneltildiği, davalının aracı başka bir şirkete kiraladığını bilmesinin beklenemeyeceği gözetildiğinde, davalı …. Gıda ve Kimya San.Tic.AŞ lehine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli değildir.
3-Davalı …… AŞ vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir.
Buna karşılık, 2918 sayılı KTK.nun 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “dava,

cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı Kanunun anılan madde hükmünde, gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin Ceza Kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında, fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı, hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür (HGK’nın 10.10.2001 gün 2001/19-652-705 ve HGK’nın 16.04.2008 gün, 2008/4-326-325 sayılı kararları ile uzamış ceza zamanaşımı benimsenmiştir).
Somut olayda, maddi hasarlı trafik kazası 30/08/2002 tarihinde meydana gelmiş, ıslâh dilekçesi ise 05/10/2010 tarihinde verilmiştir. Kısmi davada, zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için kesildiğinden ve geriye kalan meblağ için işlemeye devam ettiğinden, ıslâhla arttırılacak miktar için de zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir. BK.’nun 133. maddesinde sayılan zamanaşımını kesen sebeplerin dava konusu olayda uygulama olanağı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, ıslahla artırılan kısım yönünden zamanaşımı nedeniyle red kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
4-Davalı sigorta şirketi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden, hükmedilen tazminatın poliçe limitine oranı nispetinde diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumludur. Hal böyleyken, mahkemece, davalı sigorta şirketinin yargılama giderlerinin %20’sinden tek başına sorumlu tutulması, vekalet ücretinden ise sorumlu olduğu kısım açıkça belirlenmeyerek poliçe limiti oranında sorumlu olduğunun belirtilmesi doğru görülmemiştir.

5-Bozma nedenlerine göre davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ….. AŞ vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …..AŞ vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalı A.. A..’den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ….. Gıda ve Kim. San. Tic. AŞ’ye verilmesine, duruşmada vekille temsil edilmeyen davalı A.. A.. yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı A.. A..’ye geri verilmesine 12/10/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.