Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/12322 E. 2016/10841 K. 24.11.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/12322
KARAR NO : 2016/10841
KARAR TARİHİ : 24.11.2016

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 22.03.2009 tarihinde davacının, … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen trafik kazası sonucu yaralandığını ve sürekli olarak sakat kaldığını, davacının kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, … plakalı aracın davalı … şirketine ZMMS ve Servis Araçları Ferdi Koltuk Sigorta Poliçeleri ile sigortalı olduğunu, ZMMS’nin sürekli sakatlık halinde 125,000,00 TL maddi zarar ve tedavi masrafı teminatı sağladığını, ferdi koltuk sigortasının ise 11.000,00 TL maddi zarar ve tedavi masrafı teminatı sağladığını, davalıya zararların ödenmesi için ihtarda bulunulduğunu, ancak herhangi bir cevap alınamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ZMMS ve Ferdi Koltuk Sigortası kapsamında 1.000,00 TL tedavi gideri ile 8.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava konusu trafik kazasına karıştığı iddia edilen … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 17.06.2008 -2009 vadeli ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davalı şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde, sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, … plakalı araca ait Servis Araçları Ferdi Koltuk Sigorta Poliçesinin prim ödenmemiş olması nedeniyle kaza tarihinden önce, 16.02.2009 tarihinde başlangıçtan iptal edildiğinin anlaşıldığını, bu sebeple davalı şirketin bu poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafça davadan önce gerekli ve yeterli belgelerle müracaatta bulunulmadığından temerrüte düşmediklerini ve davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden davalı aleyhine yargılama gideri, faiz ve vekalet ücretine hükmolunmaması gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 4.961,32 TL geçici iş gücü kaybı ve otlama 1.000,00 TL tedavi giderinden ibaret toplam 5.961,32 TL maddi tazminatın 25.05.2009 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece hükme esas alınan ve ATK 3. ihtisas Dairesince hazırlanan 29.06.2012 tarihli raporda, davacı …’ın hali hazırda maluliyeti bulunmadığı, yaralanmasına göre 9 ay iş göremeyeceği, ancak kalça ekleminde bir fonksiyon kaybı olmamasına rağmen meydana gelen kırığın özeliğine göre kalça ekleminde zamanla birtakım değişikliler meydana gelebileceği, buna bağlı olarak kalça ekleminde hareket kısıtlılıkları oluşabileceği belirtilerek, ileride maluliyet durumu oluşturabilecek gelişen durumun ortaya çıkabileceğine işaret edilmiştir. Bu rapora göre davacı hakkında mahkemece sadece geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmiş, maluliyet tazminat talebi ise red edilmiştir. Ancak ATK raporunda dikkat çekildiği üzere davacının kalçasında maluliyete neden olabilecek gelişen bir durumun zamanla ortaya çıkabileceği belirtilmesine rağmen davacının yeniden muayenesi sağlanarak gelişen bir durumun ortaya çıkıp çıkmadığı araştırılmamıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez. Bu halde, davacının muayenesi yapılarak dava tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işleri yönetmeliğine uygun şekilde davacının zamanla bir maluliyeti oluşup oluşmadığı, oluştu ise maluliyet oranının tespiti ve maluliyetinin dava konusu kaza sonucu meydana gelip gelmeyeceğine ilişkin Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yeniden muayene edilmesi sağlanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.