YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1221
KARAR NO : 2014/938
KARAR TARİHİ : 03.02.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2013
NUMARASI : 2013/365-2013/352
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın seyir halinde bulunduğu sırada davalıların bakım ve onarımından sorumlu olduğu yolda bulunan toprak yığınına çarpması sonucu hasarlandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sigortalıya ödenen 2.723,00 TL’nin 28.11.2011 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre sigorta şirketi tarafından davalılara karşı açılan davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 1401 ve devamı maddelerinde sayılan hususlardan olduğu ve bu duruma göre ticari nitelikte bulunan uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, davalılar S.. B.. ile İ.. B..nı hizmet kusuru nedeniyle dava etmiştir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan belediyeler, kamu hizmeti sırasında verdikleri zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildirler. Kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunludur. O halde mahkemece, adli yargının yargı yolu bakımından görevsiz bulunması nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı R.. A.. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.