Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/11679 E. 2014/11070 K. 10.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11679
KARAR NO : 2014/11070
KARAR TARİHİ : 10.07.2014

MAHKEMESİ : Nazilli 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2011/1265-2013/1721

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıya trafik sigortalı aracın, müvekkiline ait araca çarparak hasarladığını, aracın tamir masrafının müvekkilinin kasko sigortasınca karşılandığını, davalının sigortalısının olayda tamamen kusurlu olduğunu, araçta değer kaybının meydana geldiğini, tespit raporuna göre araçta 3.600,00 TL. tutarında değer kaybı ve hurda miktarının belirlendiğini, aracın değer kaybı, hurda değeri ve yargılama giderlerinin karşılanmadığını, davalı aleyhinde icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, trafik kazasına karışan …. plakalı, aracın ZMSS poliçesinin müvekkilince düzenlendiğini, sigortalının kusuru oranında azami 20.000,00 TL. limitle gerçek zarardan sorumlu olduklarını, değer kaybının teminat içinde kalmadığını, temerrüde düşmediklerini, alacak likit olmadığından inkar tazminatının şartlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından Nazilli 1. İcra Müdürlüğünün 2011/1242 sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, 4.000,52 TL. asıl alacağa haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına, asıl alacak miktarının %40 üzerinden hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ve itirazın iptali şeklinde açılan maddi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 26/1 maddesi gereğince “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.”
Somut olayda davacı aracı 2009 Model Ford Fiasta otomobil olup, 17.03.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hasarlanmıştır. Davalı, davacı aracına çarparak hasarlanmasına sebebiyet veren karşı aracın ZMSS şirketidir. Davalı sigortacı, araçta meydana gelen gerçek zarardan azami poliçe limitine kadar sorumludur. Araçta kaza sebebiyle oluşan değer kaybı, gerçek zarar kapsamında ve ZMSS poliçesi teminatı içindedir. Ancak aracın tamir süresince mahrum kalınan kazanç kaybı veya araç mahrumiyeti zararları gibi dolaylı zararlar ZMSS teminatı dışında kalmaktadır.
Davacı tarafça yaptırılan tespite göre, araçta 3.600,00 TL. değer kaybı meydana gelmiş, aracın 25 işgününde tamirininin mümkün olduğu, 15.123,00 TL. tutarında hasar ve araçtan çıkan parçaların hurda değerinin 250,00 TL. olduğu belirtilmiştir. Davacı, araç hasarının kendi kasko sigortasınca karşılandığını bildirerek 3.600,00 TL. değer kaybı ile 250,00 TL. hurda değeri ve toplam 491,00 TL. tespit dosyası masrafı toplamı 4.341,00 TL. asıl alacak ve ferileri yönünden davalı aleyhinde icra takibi yapmıştır. Tespit raporunda belirtilen 250,00 TL. hurda değeri, hasar miktarından indirilmesi gereken bir meblağ olup davalının borçlu olduğu bir kalem değildir. Bu nedenle davacı tarafça talep edilemez. Davalının takibe itirazı nedeniyle işbu dava açılmıştır. Takipte, davacı tarafın araç mahrumiyeti ya da ulaşım gideri talebi bulunmamaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda 3.600,00 TL. değer kaybı, 20 günlük tamir süresince günde 25 TL.’den 500 TL ulaşım gideri tespit edilmiş, davacının toplam 4.100,00 TL. zararı olduğu belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece, icra takibine konu edilen araçtan çıkan parçaların hurda değeri karşılığı olan 250,00 TL. hasar bedelinden indirilmesi gereken bir kalem olduğundan, bu talep yönünden davanın reddine, karar verilmesi takip talebinde ulaşım gideri ya da araç mahrumiyeti, zararına ilişkin istem olmadığı gibi, bu tür zararlar ZMSS poliçesi teminatı kapsamında bulunmadığından davacının talebi ile de bağlı kalınarak ulaşım gideri yönünden davalının sorumlu tutulamayacağının göz önünde bulundurulması sadece 3.600,00 TL. değer kaybı zararı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; 491,00 TL. Tespit gideri yargılama giderlerinden olduğundan, yargılama giderine eklenerek davanın kabul ve reddi oranında taraflar arasında paylaştırılması gerekirken yazılı olduğu gibi asıl alacağa eklenerek, bu kısım üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi de isabetli olmadığı gibi, tazminat miktarı likit (belirli, muayyen) olmayıp, tazminatın tespiti yargılama yapılmasını gerektirdiğinden şartları bulunmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve 2918 sayılı KTK’nun 98, 99. maddeleri hükümlerine göre davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin tespiti ile bu tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi, daha önce temerrüde düştüğünün ispatlanamaması halinde en erken takip tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile icra takibinin yapıldığı 18.05.2011 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde haksız fiil tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi de isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı G…. Sigorta A.Ş vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı lehine BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.