YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11663
KARAR NO : 2014/11767
KARAR TARİHİ : 15.09.2014
MAHKEMESİ : Gaziantep 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/12/2011
NUMARASI : 2010/1221-2011/2059
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar B.. Ö.. ve M.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı aracın davalılardan B.. Ö.. ile M.. Ö..’a ait, M.. G..’nun sevk ve idaresindeki aracın tam kusurlu olarak çarpması sonucu hasarlandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sigortalıya ödenen 1.950,00 TL ‘nin 01.02.2010 tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile 1.706,00 TL’nin 01.02.2010 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar B.. Ö.. ve M.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dava kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davalılardan B.. Ö.. ve M.. Ö.. dava dilekçesinde gösterilen trafik tescil kayıtlarındaki adreslerini değiştirdikleri halde, adrese dayalı nüfus kayıtlarındaki adresleri araştırılmadan daha önce tebligat yapılamayan dava dilekçesindeki adrese Tebligat Kanunu’nun
35. maddesi hükmüne aykırı olarak dava dilekçesinin tebliğinin hukuken geçersiz olduğu gözetilmeden anılan davalıların yokluklarında yargılama yapılarak savunma olanaklarından yoksun bırakılmaları doğru değildir.
2. Davalılar B.. Ö.. ve M.. Ö..’a yönelik olarak dava trafik kazasına karışan aracın maliki/işleteni oldukları iddiasıyla açılmıştır.
2918 Sayılı KTK.’nin 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz. Bunun sonucu olarak da trafik kayıtları mülkiyeti gösteren sicillerden olmakla birlikte bu karine kesin değildir. Ayrıca noter satışıyla devralan, adına tescil işlemi yaptırmamış olsa dahi aracın maliki sayılır.
Somut olayda, davalılar B.. Ö.. ve M.. Ö.. vekilinin temyiz dilekçesi ekindeki belgelere göre, kazaya karışan araç, anılan davalılar tarafından Gaziantep 9.Noterliği’nin 20.08.2008 tarihli “Araç Satış Sözleşmesi” ile dava dışı K. Ç.’e satılmıştır. Kaza ise, 29.01.2010 tarihinde meydana gelmiştir.
Bu durumda davalılar B.. Ö.. ve M.. Ö..’ın kaza tarihinde araç maliki veya işleteni olmadıkları anlaşılmakla haklarındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar B.. Ö.. ve M.. Ö.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar B.. Ö.. ve M.. Ö..’a geri verilmesine 15.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.