Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/11661 E. 2014/12821 K. 29.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11661
KARAR NO : 2014/12821
KARAR TARİHİ : 29.09.2014

MAHKEMESİ :Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :07/01/2014
NUMARASI :2010/1264-2014/16

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline trafik (Z.) sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında araç içinde yolcu olarak bulunduğu sırada yaralanan kişinin tedavi giderini C. Sigorta Poliçesi kapsamında ödeyen dava dışı Yapı Kredi Sigorta A.Ş. nin müvekkili aleyhine açtığı rücu davası ve icra takibi sonunda davacı tarafından tazminat ödendiğini, dava dışı anılan sigorta şirketince ödenen ve müvekkilinden rücuen tahsil edilen bu meblağın davalı tarafından mevzuata aykırı olarak tahakkuk ettirilmiş olduğunu, bu sebeple rücu hakkının doğduğunu ileri sürerek, 4.676,51 TL.nın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı, husumet ve esas yönünden reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu yaralanan kişinin tedavi giderini can sigortası kapsamında davalı sağlık kurumuna ödeyen dava dışı sigorta şirketinin yaralanan kişinin içinde yolcu olarak bulunduğu aracın trafik (Z.) sigortacısı olan davacı aleyhine açtığı rücu davası üzerine, davacının rücuen ödediği tedavi gideri miktarının davalı tarafından fazla tahakkuk ettirilmiş olması (sebepsiz zenginleşme) nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tazminat isteminin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmakta olup, mahkemece, 14.9.2008 olay tarihinden 12.10.2010 dava tarihine kadar 818 Sayılı Borçlar Kanunu 60. maddesinde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle istemin
reddine karar verilmiş ise de; dava sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı olup, sebepsiz zenginleşmeyi düzenleyen 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 66. (01.07.2012 tarihinde yürürlüğü giren 6098 Sayılı BK.nin 82.md.si) maddesine göre; mal varlığında azalma meydana gelen kişinin, zenginleşen kişiden bunun giderilmesini isteme hakkının, bunun doğduğunu öğrendiği tarihten itibaren bir yıllık ve her halükarda olay tarihinden itibaren on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır. Bir yıllık zamanaşımı süresinin malvarlığında azalma meydana gelen kişinin malvarlığındaki azalmayı ve zenginleşen kişiyi öğrenmesinden itibaren başlayacağı açıktır.(Yargıtay HGK’nun 28.9.2012 gün, 2012/4-426 Esas, 2012/639 Karar sayılı kararı)
O halde, yukarıda açıklandığı üzere, davacının davasını açabilmesi için dava konusu bedelin ödenerek paranın davacıdan çıkmış olması gerektiğinden, somut olayda da dava konusu meblağ davacı tarafından 07.5.2010 tarihinde ödendikten sonra bir yıllık zamanaşımı süresi içinde 12.10.2010 tarihinde eldeki dava açılmış olduğundan, mahkemece davanın esası incelenip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın zamanaşımı yönünden reddedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.