YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11497
KARAR NO : 2014/19302
KARAR TARİHİ : 23.12.2014
MAHKEMESİ : Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/04/2014
NUMARASI : 2012/886-2014/561
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.12.2014 Salı günü davacı B.. Tar. Sul. Mak. San. Tic. Ltd. Şti. vekili Av. V.. A.. ve davalı A.. Sigorta A.Ş vekili Av. .. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı şirkete ait olup davalıya Klasik Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan depoda yangın sonucu binanın kullanılamaz hale geldiğini ve içerisindeki emtianın tamamen zayi olduğunu, davalı sigorta şirketinin ihbara rağmen eksper göndermediğini, zarar tespiti yapmadığını, müvekkili şirket tarafından mahkeme aracılığı ile zararın tespit edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50.000,00 TL zarar bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini 4.643.077,71 TL’ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili, poliçe primlerinin ödenmemesi nedeniyle poliçenin iptal edildiğini, kaldı ki yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporunun stokta bulunan malların tespiti konusunda yeterli olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 300.000,00 TL bina ve eklenti zararı ile 4.343.077,71 TL emtia zararı olmak üzere toplam 4.643.077,71 TL’nin davalı tarafa ihbar tarihinin bir sonraki günü olan 06/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Sigortalı işyerinde (depo) meydana gelen yangın sonucu, depoda bulunan mevcut malların tamamen yandığı tutanaklar ve yangın raporundan anlaşılmaktadır. Tazminat isteminde davalı ancak gerçek zarar miktarı kadar sorumlu olup, uyuşmazlığın çözümü için gerçek zararın tespit edilmesi gerekir. Yangın Sigortası Genel Şartları’nın B.5.1.1 maddesinde, ticari emtiada tazmin kıymetinin hesabında rizikonun gerçekleşmesinden bir önceki iş günü piyasa alım fiyatının esas alınacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır. Davacı tarafın talebi üzerine yapılan tespit sonucu tanzim edilen muhasebeci bilirkişi raporunda, sadece 2012 yılına ait yevmiye defterinin incelendiği, yevmiye defterinde belirtilen borç bakiyesi ile alacak bakiyesi tutarları esas alınarak depoda bulunan mal stokunun 4.343.077,71 TL olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar mahkemece, davacı şirketin riziko öncesi faturaları, ırsaliye faturaları, sigortalı şirketle mal alış-verişi yapan şirketlerin vergi beyannameleri dosyaya celp edilmişse de davalı tarafın itirazlarını giderecek denetime elverişli rapor alınmadan yetersiz tespit raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. O halde mahkemece, içerisinde muhasebeci, sigortacı, tarımsal malzeme konusunda uzman kişinin bulunduğu bilirkişi kurulundan, riziko tarihinde depoda bulunan poliçe teminatı kapsamındaki mal stokunun değerinin belirlenmesi yönünden, davacı şirkete ait önceki yıllara ait ticari defterlerin (yevmiye defteri, envanter defteri ve defter-i kebir) incelenmesi, defterlerin birbirini teyit edip etmediklerinin araştırılması, yevmiye defterleri ile envanter defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi, dosyaya getirtilen fatura, ırsaliye, vergi beyannameleri vs. tüm belgelerin ticari defterlerle uyumluluğu, malların gösterilen değerlerinin piyasa rayiç değerlerine uygun olup olmadığı denetlenmeli, davalı vekilinin itirazlarını da karşılayacak şekilde denetime elverişli, gerekçeli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz, denetimi
mümkün olmayan tespit raporuna itibar edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-Yangın Sigortası Genel Şartları’nın B.8.1. maddesinde, sigortacının kesinleşmiş olan tazminat miktarını en geç bir ay içerisinde sigortalıya ödemek zorunda olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda, rizikonun 02/06/2012 tarihinde gerçekleştiği, davalı sigorta şirketine rizikonun 05/06/2012 tarihinde ihbar edildiği, davalı tarafça ekspertiz raporu tanzim ettirilmeyerek ödeme talebinin reddedildiği anlaşılmış olmasına göre, ihbar tarihinden bir ay sonra temerrüdün gerçekleştiğinin kabulü gerekirken ihbardan bir gün sonrasının temerrüt tarihi olarak belirlenmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23/12/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.