YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11456
KARAR NO : 2016/11321
KARAR TARİHİ : 08.12.2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı … vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 14.06.2016 Salı günü davacı vekili Av. … ve davalı … vekili Av. … geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 21.10.2006 tarihinde müvekkilinin yönetimindeki motosiklet ile davalı … şirketine sigortalı diğer davalı … adına kayıtlı…. yönetimindeki …. plakalı aracın 8/8 kusuru ile karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralanarak iş göremez haline geldiğini, davalı … şirketine yapılan müracaat üzerine 684283 nolu hasar dosyasından davalı … tarafından 57.238,30 TL tutarında iş göremezlik tazminatı ödendiğini, ancak müvekkilinin gerek tedavi süresince çalışamaması sebebi ile maruz kalınan kazanç kaybı, gerekse % 33 oranında sürekli malul kalması sebebi ile çalışma hayatında eskisinden daha fazla efor sarfetmek zorunda kalacağı, daha az ücretlerle çalışmak zorunda kalacağı için daimi iş göremezlik kaynaklı zararını karşılamayacağının ve özellikle müvekkilinin mesleği olan pizza ustası oluşunun dikkate alınmasının gerektiğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL tedavi ve yol ulaşım masrafının davalı … şirketinin sorumluluğu poliçe limiti teminatı dahilinde olmak üzere davalı … şirketinden dava, diğer davalıdan 21.10.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL sürekli(daimi) iş göremezlik tazminatı ile 30.000,00 TL manevi tazminatının davalı …’dan 21.10.2006 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Türk Sigorta Şirketi vekili; davalı …’a ait … plakalı aracın müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, mevcut poliçe ile sorumluluklarının sakatlık, maluliyet nedeniyle 57.500,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının müvekkili şirkete yapmış olduğu başvurusunun ardından dava konusu olay nedeniyle gerçekleşen iş göremezlik sebebiyle davacıya 22.02.2008 tarihinde 57.500,00 TL ödendiğini, bu nedenle müvekkilinin kaza nadeniyle herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, davacıya başvurusu üzerine tedavi giderleri için 28/02/2008 tarihinde 4.336,00 TL olarak yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …; HUMK’ nun 21.maddesi gereğince davaya bakmakla görevli mahkemelerin … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın yetki yönünden reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Davalı … ile ilgili maddi tazminat talebinin sigorta şirketinin limitini ödemiş olması nedeniyle reddine; Diğer davalı … ile ilgili davanın kısmen kabulü ile 280.097,96 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair manevi tazminat talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, aktüerya uzmanı … tarafından alternatifli hazırlanan 21.12.2012 tarihli raporda davacının aylık 2.000,00 TL (asgari ücretin 2.630 katı) gelir
elde ettiği kabul edilirse davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının toplam 280.097,96 TL olduğu; aylık asgari ücret gelir elde ettiği kabul edilirse davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının toplam 36.161,01 TL olduğu belirtilmiş; mahkemece 1.alternatif hesaba yani davacının aylık 2.000,00 TL (asgari ücretin 2.630 katı) gelir elde ettiği kabul edilerek yapılan hesap hükme esas alınarak karar verilmiştir.
Davacının zararının belirlenebilmesi için gelir durumunun net ve doğru olarak tespit edilmesi gerekir. Dosya kapsamına göre, davacının davadan önce davalı … şirketine ödeme başvurusunda bulunduğu, başvuru dilekçesi ekinde sunduğu … mahallesi muhtarının imzalı yazısına göre davacı …’ın kazadan önce pizza ustası olarak çalışmakta olup aylık gelirinin 800 Tl olduğu, kazadan sonra ise çalışmadığı ve geçiminin hayırseverler tarafından sağlandığı beyan edilmiştir….(… işçileri Sendikasının) 22.07.2010 tarihli cevabi yazısnda ise italyan mutfak ustası olrak çalışan bir kişinin emsal ücretinin(2010 yılı) için 1.600-2000,00 TL arasında olduğu belirtilmiştir. Mahkemece … tarafından bildirilen ve tanık beyanları ile de desteklenen davacının aylık 2000,00 TL kazandığı kabul edilerek yapılan hesaba göre hüküm verilmiş ise de davacının davadan önce davalı … şirketine başvuru dilekçesi ekinde sunduğu muhtar yazısı ile gelirini o tarihte 800 tl olarak sınırladığı gibi dosya içinde mevcut …. kayıtlarında yatırılan primlere göre davacının aylık gelirinin kaza tarihi ve sonrasında( 2007-2012) yılları arasında ortalama asgari ücret düzeyinde olduğu anlaşılmaktadır.Bu nedenle mahkemece, davacının kaza tarihinde aylık 800 TL gelir elde ettiği ve sonrasında da …. kayıtlarına göre yatırılan primlerine göre belirlenecek düzeyde gelir elde ettiği kabul edilerek yapılacak hesap için aktüer bilirkişiden rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken hatalı değerlendirme ile davacının yüksek gelir elde ettiği kabul edilerek yapılan hesaba göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile
birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, kaza tarihi, kusur durumu ve diğer hususlar gözetildiğinde davacı yararına takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüştür. Hal böyle olunca hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; yukarıda (2 ve 3) numaralı bentte belirtilen nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı …’a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’a geri verilmesine 8.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.