YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11382
KARAR NO : 2014/12343
KARAR TARİHİ : 22.09.2014
MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2013/104-2013/525
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı B.. B.. Genel Müdürlüğü vekili ile davalı B. Sigorta A.Ş.vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı oldukları araçların karıştığı kaza sonucu müvekkillerinin desteği yaya B. Ç.’un vefat ettiğini ileri sürerek, ıslahla birlikte davacı eş Gürsel için 51.018,03 TL., davacı Duygu için 5.874,83 TL. olmak üzere toplam 56.892,86 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ile her bir davacı için 15.000,00’er TL’ndan toplam 60.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketleri maddi tazminattan ve poliçe limitleriyle sorumlu olarak) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı B.. B.. Genel Müdürlüğü vekili, yargı yolu itirazında bulunup, kusura, maddi ve manevi tazminat miktarlarına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Davalı M.. K.. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalılar B.Sigorta A.Ş. ve H.Sigorta A.Ş. vekilleri ile davalı A.. A.., davanın reddini savunmuştur.
Davalı M.. Ş.., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece maddi tazminat taleplerinin kabulüne, manevi tazminat taleplerinin ise kısmen kabulüne dair verilen hükmün
davacılar vekili ile davalılar B.. B.. Genel Müdürlüğü, M.. K.. ve B. Sigorta A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 30.1.2012 tarihli bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat taleplerinin kabulüyle davacı Gürsel için 51.018,03 TL., davacı Duygu için 5.874,83 TL. olmak üzere toplam 56.892,86 TL.nın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (maddi tazminattan davalı B. Sigorta A.Ş.nin 100.000,00 TL. poliçe limitiyle sınırlı olarak ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle sorumlu tutulmasına), manevi tazminat taleplerin ise kısmen kabulüyle davacı eş Gürsel için 15.000,00 TL., diğer davacıların her biri için 10.000,00’er TL. olmak üzere toplam 45.000,00 TL. manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki diğer davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat yönünden fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı B.. B.. Genel Müdürlüğü vekili ile davalı Birlik Sigorta A.Ş.vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılması, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir.
1982 Anayasasının 36.maddesi ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 73.maddesi (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27.madde) uyarınca, çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, mahkeme tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez.
Somut olayda, yerel mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yazılı şekilde hüküm verilmiş ise de davalı B.. B.. Genel Müdürlüğü vekiline bozma ilamı tebliğ edilmiş olmasına karşın, bozmadan sonra verilen ilk duruşma gününün tebliğ edilmediği ve yokluğunda karar verildiği anlaşılmıştır.
O halde, anılan davalıya bozma kararından sonra verilen ilk duruşma gününün usulüne uygun şekilde tebliği ile savunma ve delillerinin toplanması ve varılacak sonuca göre karar
verilmesi gerekirken, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gözetilmeyerek, davalının duruşmaya yöntemine uygun olarak çağrılıp taraf oluşumu (teşkili) sağlanmadan onun yokluğunda karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre; davalı sigorta şirketi manevi tazminattan sorumlu olmadığı halde hüküm altına alınan manevi tazminat yönünden belirlenen vekalet ücretinden sorumluluğuna karar verilmesi de isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar B.. B.. Genel Müdürlüğü ile davalı B. Sigorta A.Ş. vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar B.. B.. Genel Müdürlüğü vekili ile davalı B. Sigorta A.Ş.’ne geri verilmesine 22.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.