Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/11081 E. 2014/10024 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11081
KARAR NO : 2014/10024
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

MAHKEMESİ : Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2014
NUMARASI : 2011/618-2014/24

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı R.. A.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı tarafa ait aracın sebebiyet verdiği kazada, müvekkiline ait aracın hasarlandığını, hasar bedelinin müvekkilinin kasko sigortasınca karşılandığını ancak kaza nedeniyle araçta değer kaybının da oluştuğunu, tespit raporunda 3.250 TL değer kaybı belirlenmiş ise de gerçekte 6.000 TL değer kaybı bulunduğunu, müvekillinin aracının park halinde iken kazanın oluştuğunu davalı tarafın %100 kusurlu bulunduğunu belirterek şimdilik 3.250 TL değer kaybı zararı ile 383 TL tespit masrafının dava tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı R. Sigorta A.Ş vekili, azami 17.500 TL poliçe teminatı olduğunu, davacının kasko şirketinin (A. A. Türk Sigorta A.Ş.) müracatı üzerine 3.477 TL hasar bedelinin ilgili şirkete ödendiğini ve sorumluluklarının kalmadığını, tespit raporunu kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 3.250 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı R.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 266. maddesi gereğince “mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.”
Somut olayda, davacı vekili müvekkilinin aracında meydana gelen hasar bedelinin kasko sigortasınca karşılandığını, ancak kaza sebebiyle araçta değer kaybının da oluştuğunu, araçta gerçekte 6.000 TL değer kaybı zararı var ise de; müvekkilince yaptırılan tespit raporuna göre şimdilik 3.250 TL’nın davalılardan tazminini istemiştir. Davalı sigorta şirketi vekili tespit raporunun tebliği üzerine tespit dosyasına verdiği dilekçesinde ve davaya cevap dilekçesinde açıkça tespit raporunu kabul etmediğini savunmuştur. Kaldı ki tespit raporu konunun uzmanı olarak kabul edilmeyen kaportacı bilirkişiden alınmıştır. Davalı R.. A.., davacı aracında meydana gelen 3.477 TL tutarındaki hasarı, davacı aracının kasko sigortasının talebi üzerine rücuen dava dışı sigorta şirketine ödediğini bildirmiştir. Davalı sigortacı, zarar gören 3. kişiye ait araçta meydana gelen gerçek zarardan sorumludur. Değer kaybı zararı da gerçek zarar kapsamındadır. Davacı aracı 2010 model Ford Focus otomobil olup davaya konu kaza 4.10.2010 tarihinde meydana gelmiştir. Dosyadaki faturalara göre davacı aracını 15.6.2010 tarihinde satın almıştır. Araçtaki değer kaybı aracın kaza olmadan önceki hasarsız halinin 2.el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonra piyasadaki 2.el rayiç değeri arasındaki farktır. Araç trafiğe çıkınca her halükarda %10 değer kaybına uğrayacağının kabulü de mümkün değildir. Davacı tarafça tek taraflı olarak yaptırılan ve açıkça davalı sigorta şirketinin itirazına uğrayan, konusunda uzman olmayan bilirkişice düzenlenen tespit raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda mahkemece, davacı aracının, dava dışı kasko sigortası şirketinden (davalı R.. A..’nin cevap dilekçesinde bildirdiğine göre A. A. Türk Sigorta A.Ş.) davaya konu kaza sebebiyle düzenlenen hasar dosyasının tüm ekleriyle birlikte getirilmesi, daha sonra 23.5.2013 havale tarihli raporu düzenleyen makine mühendisi bilirkişiden, hasar dosyası, araçtaki hasarlar, aracın modeli, özellikleri, olay tarihindeki yaşı, satınalma faturası, davacı tarafın iddiaları, davalı sigortacının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davacı aracının olay tarihindeki hasarsız emsali ile hasarlı ve onarılmış emsalinin piyasa rayiç değerlerine göre, araçtaki değer kaybı zararının belirlenmesi hususunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, tespit bilirkişi raporunun da irdelendiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı R. Sigorta A.Ş vekilinin sair temyiz itirazının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı R. Sigorta A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyize gelen davalı Sigorta Şirketi lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı R.. A..’ye geri verilmesine 26.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.