Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/11020 E. 2014/11765 K. 15.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/11020
KARAR NO : 2014/11765
KARAR TARİHİ : 15.09.2014

MAHKEMESİ : Sivaslı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/01/2013
NUMARASI : 2012/263-2013/39

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin kullandığı araç ile davalıya ait hayvanlara çarparak telef olmalarına sebebiyet verdiği iddiasıyla müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine konu alacak nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile icra takibin durdurulmasına ve davalı hakkında kötü niyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davaya konu kazaya ilişkin olarak görülen ceza davasında davacının trafik kazasında kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine inkar ve kötü niyet tazminatına hükmolunmasını savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasındaki alacağın bir vakıaya dayanması nedeniyle davalı alacaklının alacağını ispat etmekle yükümlü olduğu, ancak davalı tarafından alacağın dayanağı vakıalar isbat edilemediğinden davanın kısmen kabulü ile Sivaslı İcra Müdürlüğü’nün 2012/81 sayılı icra takibinin durdurulmasına, karar kesinleştiğinde icra takibin iptali ile davacının davalı R.. E..’a borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanunun 72. maddesinde “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Menfi Tespit kelime anlamı olarak olumsuz tespittir. Hukuk içerisindeki anlamı ise “Borçlu Olunmadığının Tespiti” dir. Bu davaya “Borçtan Kurtulma” davası da denebilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 106. madde gereği menfi tespit davaları tespit davası niteliğindedir. İcra hukukunda borçlu olarak kabul edilen birinin eğer gerçekten borçlu değilse yapması gereken şey genel mahkemelerde “Menfi Tespit Davası” açmaktır. Genel mahkemelerde açılan menfi tespit davalarında tanık, bilirkişi, keşif, yemin gibi birçok delil kullanılabilecek ve mahkeme ayrıntılı bir inceleme yapacaktır. Menfi Tespit Davaları isminden de anlaşılacağı üzere tespit içerikli bir davadır. Bu davanın tarafları ise borçlu görünen ve alacaklı görünendir. Davada ispat edilmesi gereken husus ise borçlu olmadığının ispatlanmasıdır.
Somut olayda davacının, sürücüsü olduğu araç, karayolunda seyir halindeyken meydana gelen trafik kazası sonucunda davalının hayvanlarına çarparak hayvanların telef olmasına sebebiyet vermiş, hayvanların telefi üzerine hayvan sahibi davalı tarafından davacı aleyhine icra takibi yapılmış ve kesinleşmiştir. Bunun üzerine davacı tarafından icra takibi ile kesinleşmiş olunan borçtan dolayı iş bu menfi tespit davası açılmış, yapılan yargılama üzerine de mahkemece ispat mükellefiyeti değiştirilerek taraflar arasındaki alacağın bir vakıaya dayanması nedeniyle kesinleşmiş icra takibi üzerine zaten alacaklı konumuna gelmiş davalı tarafından alacağın dayanağı maddi vakıalar ile ispat edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Menfi tespit davasında borçlu davacı tarafından ispat edilmesi gereken husus tanık, bilirkişi, keşif, yemin gibi birçok delille borçlu olmadığının tespiti olup, ispat mükellefiyeti davacı olan borçludadır. Mahkemece tarafların delilleri toplanıp, yapılacak değerlendirme sonucu bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden hatalı değerlendirme sonucu kesinleşmiş olan takiple alacaklı durumuna geçen davalıya alacağın bir vakıaya dayandığı ve bu vakıanın da alacaklı olan davalı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle ispat yükü değiştirilmek suretiyle yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.