Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/10890 E. 2014/13441 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10890
KARAR NO : 2014/13441
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

MAHKEMESİ :Küçükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :02/05/2012
NUMARASI :2011/1117-2012/362

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, Küçükçekmece 3.İcra Müdürlüğü’nün 2011/3049 talimat sayılı takip dosyasından 13.5.2011 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını, borçlunun müvekkilinin oğlu olup isimlerinin aynı olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, hacizde hazır olan borçlunun kendisi olduğunu, davacının dayandığı belgelerin her zaman düzenlenebilecek belgelerden olduğunu, aralarında muvazaalı ilişki bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece haczin borçluya ödem emri tebliğ edilen adreste yapılmadığı, borçlunun hacizde hazır bulunmadığı, mülkiyet karinesinin 3.kişi yararına olduğu, aksinin davalı alacaklı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 vd maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
Mahkemece haczin ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmadığı, borçlunun haciz sırasında hazır bulunmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de ödeme emrinin borçlunun mernis adresinde Tebligat Kanunu’nun 21.maddesine göre muhtara tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Kaldı ki haciz mahallinde borçluya ait bir çok belge bulunduğu da dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Aksinin davacı 3.kişi tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir. Borcun doğumundan sonraki tarihi taşıyan ve ayırt edici hiçbir özelliği olmayan faturalar ile adi nitelikti kira sözleşmesi ve vergi kaydı karine aksini ispata yeterli değildir. Buna göre karine aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edemeyen 3.kişinin davasının reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.