Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/10858 E. 2014/10015 K. 26.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10858
KARAR NO : 2014/10015
KARAR TARİHİ : 26.06.2014

MAHKEMESİ : Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2014
NUMARASI : 2013/134-2014/35

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortalı araçta meydana gelen 4.148,00 TL. Hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, davalının sorumlu olduğu yolda yol bakımının yapılmaması, yolda çökme ve yol ortasında logar kapağı olması nedeniyle aracın hasarlandığını, davalının yol üzerinde trafik düzeni ve güvenliğini sağlamadığını, yolu denetlemediğini, logar kapağını asfaltlamadığını, yol üzerine ve logar kapağının çevresine uyarı levhası ve işaret koymadığını, önlem olmadığını, olayda 6/8 oranında asli kusurlu olduğunu, İstanbul 7. İdare Mahkemesi’nin 2012/1276-2430 sayılı dosyasında davalı hakkında aynı sebeple açılan davanın görev yönünden reddedilip kesinleştiğini belirterek kusur oranına isabet eden 3.111,00 TL.’nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, hizmet kusuruna dayanılarak açılan davada idari yargı mahkemelerinin görevli olduğunu, kusuru kabul etmediğini, aracın öncelikle logar kapağına çarptığını bu durumda İSKİ’nin sorumlu olacağını, illiyet bağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 3.111,00 TL. Tazminatın ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı B.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı belediyenin sorumlu olduğu yolda yol bakımının ve denetiminin yapılmaması, yolda çökme ve yol ortasında logar kapağı bulunması, trafik düzeni ve güvenliğinin sağlanmaması, yol üzerine ve logar kapağının çevresine uyarı levhası ve herhangi bir işaret konulmaması, hiçbir önlem alınmaması sebebiyle, davacı sigorta şirketine kasko sigortalı araçta meydana gelen hasar bedelinin rücuen tazmini istemine ilişkindir. Davacı, açıkça davalı idarenin hizmet konusuna dayanmıştır.
Bir kamu kuruluşu tarafından, kamu yasaları uyarınca tesis yapma, yapılmış olan tesislere bakma ve o tesisleri kullanma yükümlülüğü yine kamu yasalarından kaynaklanan bir yükümlülüktür. O halde, anılan nitelikteki bir kamu tesisinin gerek yapılmasındaki, gerekse kullanılması veya muhafazasındaki kusurdan doğan zararlar, idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan zararın ödetilmesi istekleri 11.02.1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararının 2. bendi hükmünce tam yargı davasının konusunu oluşturur. Bu davaların ise 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesi hükmünce idari yargı yerinde açılması gerekir. Yargı yolu dava şartlarından olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan açıkça veya hiç ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilmelidir.
Kaldı ki somut olayda davalı belediye vekili, idari yargı mahkemelerinin görevli olduğunu, davada hizmet kusuruna dayanıldığını bildirmiştir.
Bu durumda mahkemece yargı yolu bakımından mahkemenin görevsiz olması nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı B.. B.. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı B.. B..na geri verilmesine 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.