Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/10857 E. 2016/2101 K. 23.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10857
KARAR NO : 2016/2101
KARAR TARİHİ : 23.02.2016

MAHKEMESİ :……Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu …’in alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 13.4.2009 tarihinde davalı …’e sattığını, taşınmazın halen borçlu tarafından kullanıldığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiş; 2.4.2013 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmaz dava açıldıktan sonra 27.7.2011 tarihinde davalı … tarafından dava dışı …….’e satıldığından davanın bedele dönüştürülmesini istemiştir.
Davalı borçlu …, ikametgah yeri olarak ……..Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın süresinde açılmadığını dava konusu taşınmazı ekonomik sıkıntı nedeniyle sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, ikametgah yeri olarak …….. mahkemelerinin yetkili olduğunu davanın süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmazı ekonomik sıkıntı nedeniyle sattığını, taşınmaz üzerinde ipotek olmasına rağmen ipotek borcu bulunmadığını, borçlunun borçları nedeniyle satış bedelini elden ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının aciz belgesi sunamadığı gerekçesiyle yasal şartlar oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece de belirlendiği gibi bu tür davaların dinlenme koşullarından biri borçlu hakkında düzenlenmiş
geçici veya kat’i aciz belgesinin bulunmasıdır.Somut olayda 15.4.2011 tarihli haciz tutanağından borçlunun ev adresinde başkası oturduğu için haciz yapılmadığı, 8.7.2011 tarihli haciz tutanağından 4.850 TL’lik menkul haczi yapıldığı ve bunların 3.000 TL bedelle satıldığı, 29.3.2013 tarihli dosya kapak hesabından borçlunun bakiye borcunun 31.883,68 TL olduğu,adına kayıtlı taşınmaz hissesinin ise 11.751 TL olup borcu karşılamaktan uzak olduğu dolayısıyla 8.7.2011 tarihli haciz tutanağının İİK’nun 105.maddesi kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinden olduğu kabul edilerek diğer dava koşulları yönünden dosyanın incelenmesi, varlığı halinde dava konusu 13.4.2009 tarihli tasarrufun İİK’nun 278,279,280 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi, iptale tabi olduğu belirlendiği takdirde dava konusu taşınmaz dava açıldıktan sonra 27.7.2011 tarihinde davalı … tarafından dava dışı 4.kişiye satıldığından İİK’nun 283/2 madde hükmü de gözöne alınarak mevcut delil durumuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
Kabule göre de dava önşart yokluğundan reddedildiğinden AAÜT’nin 7/2 maddesi gereğince kendisini vekille temsil ettiren davalı … yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.2.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.