Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2014/10819 E. 2014/19087 K. 22.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10819
KARAR NO : 2014/19087
KARAR TARİHİ : 22.12.2014

MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/12/2013
NUMARASI : 2007/598-2013/643

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik (ZMSS) sigortacısı olduğu aracın davacıların eşi/babaları ve çocukları yaya A. B.. çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek, ıslahla birlikte toplam 54.127,24 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 2.000,00 TL cenaze/def’in tazminatının faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, zarara sebebiyet veren aracın önceki maliki (sigorta ettireni) tarafından kaza tarihinden önce noterlik kanalıyla fer’i müdahil Ü.. Ltd.Şti.ne satıldığı, satış işleminden davalı sigortacının haberdar olmadığı, aracı kazadan önce satın alan yeni işleten ile davalı arasında sigorta ilişkisi bulunmadığından davalının pasif dava ehliyetinin de olmadığı gerekçesiyle, davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatın zarara sebebiyet veren aracın trafik (ZMSS) sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91–101. maddelerinde zorunlu mali mesuliyet sigortası düzenlenmiştir. Bu sigortanın amacı trafik kazaları nedeniyle 3. kişilerin uğrayacakları zararların kolayca temin edilmesini sağlamaktır. Bu sigorta işleteni değil, aracı takip etmektedir. Zorunlu mali mesuliyet sigortası işletenin Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yapılmaktadır. KTK’nın 91. maddesinde, işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, aynı yasanın 94. maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişi 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olduğu, sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihi itibariyle 15 gün içinde fesh edebileceği, sigortanın fesih tarihinden 15 gün sonrasına kadar geçerli olacağı, aynı Yasa’nın 95. maddesinde ise, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği, ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurulabileceği hükümlerine yer verilmiştir. Bu bakımdan olay tarihini kapsayan zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesinin varlığı halinde KTK’nın 95/2. maddesi gereğince sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin poliçenin iptal edildiği, geçersiz olduğu bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığı gibi haller sigortacı tarafından 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesinin sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre tazminatın kaldırılmasını ve indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir.
Somut olayda, davalı sigorta şirketi davacıların desteği yaya A. B.. çarparak ölümüne sebebiyet veren dava dışı işletene (sigorta ettirene) ait aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Davalı sigorta şirketi ile dava dışı işleten arasında dosyada mevcut trafik poliçesine göre 18.5.2006/18.5.2007 vadeli zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi düzenlenmiş olup davaya konu kaza 28.3.2007 tarihinde
poliçe vadesi içinde meydana gelmiştir. Her ne kadar davalı sigorta şirketi vekili, işletenin kaza tarihinden önce noter satışı ile değişmiş olduğunu, satıştan müvekkiline haber verilmediğini ve bu nedenle poliçenin münfesih olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuş ise de, KTK 94. maddesi gereğince sigorta poliçesinin feshine ilişkin her hangi bir delil ortaya konulmamış olduğu gibi, yukarıda yapılan açıklamalarda da değinildiği üzere KTK 95/II. Maddesi gereğince feshe ilişkin bu durum sigortacı ile sigortalı arasındaki iç ilişki olup davacı olan 3. kişiye karşı ileri sürülmesi mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece kaza tarihi itibarı ile geçerli bir trafik sigortası poliçesinin bulunduğunun ve davalı sigorta şirketinin de meydana gelen zarardan sorumlu olduğunun kabulü ile işin esası yönünden tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.