YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10774
KARAR NO : 2014/9884
KARAR TARİHİ : 24.06.2014
MAHKEMESİ : Alaşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2011/224-2013/440
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının maliki olduğu … plakalı aracın davalı sigorta şirketinden kasko sigortası ile sigortalandığını, 20/09/2010 tarihinde davalının sürücüsünün tek taraflı kaza yapması sonucu aracın perte çıktığını, aracın kasko bedeli olan 22.000,00-TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL’sinin başvuru tarihi olan 02/10/2012 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, sürücü F. A.’in uyuşturucu madde etkisi altında iken kazanın gerçekleşmiş olması nedeniyle dava konusu zararların teminat kapsamı dışında kaldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK.nun 48. maddesinde; uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasak olduğu ifade edilmiştir.
Hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) maddenin etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla sürücünün madde almış olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK’nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, sürücünün iki adet ağrı kesici aldığını kabul ettiği göz önünde bulundurarak, ilacın adının belirlenip KTK.’nın 48. maddesi kapsamında, kazanın bu ilacın etkisi altında meydana gelip gelmediği, ilacın kullanılmasının mutad olup olmadığı, kullanılan ağrı kesicinin uyuşturucu tanımına girip girmediği, şayet uyuşturucu kapsamına giriyorsa münhasıran bu ilacın etkisi ile kazanın meydana gelip gelmediği hususları araştırılarak, nörolog doktorun da bulunduğu uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmen BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.